17. Ceza Dairesi 2019/11926 E. , 2020/1596 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
I) Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması infaz aşamasında gözetilebileceğinden;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ... ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II) Sanık ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali ile sanık ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarının sanık ... tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanık ... Hakkında hırsızlık suçu yönünden; 5237 sayılı TCK’nun “Adalet ve Kanun Önünde Eşitlik İlkesi” başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasındaki, “Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur” biçimindeki hüküm ile de, işlenen fiil ile hükmolunan ceza ve güvenlik tedbirleri arasında “Orantı” bulunması gerektiği vurgulanmıştır.
Kanun koyucu, cezaların kişiselleştirilmesinin sağlanması bakımından hâkime, olayın özelliği ve işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı bir şekilde gerekçesini göstererek iki sınır arasında temel cezayı belirleme yetki ve görevi yüklemiştir. Hâkimin temel cezayı belirlerken dayandığı gerekçenin, TCK’nın 61/1. maddesine uygun olarak, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saiki ile ilgili, dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerin isabetle değerlendirildiğini gösterir biçimde yasal ve yeterli olmalıdır.
Öte yandan, sanığın sabıka kaydında geçmiş hükümlülüklerinin bulunması, koşullarının varlığı halinde tekerrür uygulamasında dikkate alınabilecek bir husus olup, TCK"nın 61. maddesinde sayılan temel cezanın belirlenmesi ölçütleri arasında bulunmadığından alt sınırdan uzaklaşma gerekçesi olarak kullanılamayacaktır. Bununla birlikte sabıka kaydındaki geçmiş hükümlülükler ile bu hükümlülüklerin niteliği ve sayısının, aynı Kanun"un 61/1-f maddesinde yer alan “Failin kastının ağırlığı”nın belirlenmesi sırasında hakim tarafından gözönüne alınabilmesinde de yasal bir engel bulunmamaktadır.
Bu açıklamalar doğrultusunda, somut olayda, katılanın ikametgahından 10-12000 TL civarında ziynet altınlarının çalındığını beyan etmesi ve sanık ...’nin daha önceden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararının bulunması karşısında, hırsızlık suçundan çalınan eşyanın değeri, sanığın kastının yoğunluğu gibi teşdit gerekçeleri bulunduğu halde, sanık hakkında alt sınırdan hüküm kurularak 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesine aykırı davranılması,
2- Sanık ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçu yönünden dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde mahkemenin, her iki sanığa isnat edilen eylemi birlikte gerçekleştirdiklerinin kabul edilmesi, iddianamede da sanıkların olayı birlikte gerçekleştirdiklerinin anlatılması, sanıkların savunmaları da gözönüne alındığında sanık ... hakkında da konut dokunulmazlığının ihlali suçundan mahkumiyetine kararı verilmesi gerekirken beraatine karar verilmesi,
3- Sanıklar hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçu yönünden; suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin tespiti karşısında; TCK’nun 119/1-c maddesinin uygulanmaması,
4-T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... ile o yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 05/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.