Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7049
Karar No: 2021/345
Karar Tarihi: 21.01.2021

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/7049 Esas 2021/345 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı sigorta şirketine başvurarak murisin ölümü nedeniyle ödenmesi gereken Kredi Hayat Sigortası tazminatını talep eden davacı, red cevabı aldı. Davacı, murisin kalan borcunun taksitinin ödenmesinin ardından 1.000 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte tahsil edilmesi talebinde bulundu. Ancak mahkeme, sigorta poliçesinin kredi teminatı olarak banka tarafından düzenlendiği ve kredi borcu ödenmemiş ise sigorta bedelini talep hakkının öncelikle bankaya ait olduğu, sadece artan kısım varsa davacının bunu isteyebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Davacı vekili tarafından temyiz edilen kararın incelemesi sırasında, dava dışı banka borcun 3. kişi tarafından ödendiği ve alacağın 3. kişiye temlik edileceği cevabını verince mahkeme, bankanın davaya muvafakat etmemesi nedeniyle davanın reddine karar vermişti. Ancak yapılan incelemede, borcun 3. kişi tarafından ödendiği ve 3. kişi ile yapılan bir temlik sözleşmesinin olmadığı tespit edildiğinden, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu ve işin esasına girilerek karar verilmesi gerektiği belirlendi. Sonuç olarak, davacı vekilinin temyiz itirazları kabul edilerek hükmün bozulmasına karar verildi.
Kanun Maddeleri: Kredi Tem
17. Hukuk Dairesi         2020/7049 E.  ,  2021/345 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkilinin müteveffa ... nin mirasçısı olduğunu, murisin çektiği tüketici kredisi nedeniyle davalı sigorta şirketi tarafından Kredi Hayat Sigortası yapıldığını, murisin geçirdiği kalp krizi nedeniyle vefat ettiğini, sigorta tazminatı için davalı şirkete başvurulduğunu ancak red cevabı alındığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL tazminatın murisinin kalan borcu olan miktarın müvekkilce taksitin ödendiği tarih olan 23.11.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Somut olayda, sigorta poliçesinin dava dışı banka tarafından açılan krediye teminat olarak düzenlendiği, dava dışı Akbank A.Ş’nin poliçede dain mürtehin sıfatı ile yer aldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, kredi borcu ödenmemiş ise sigorta bedelini talep hakkı öncelikle bankaya ait olup, ancak artan kısım varsa davacının bunu istemesi mümkündür. Kredi borcunun poliçe teminatından daha düşük miktarda olduğu durumda kredi borcunun artan kısım için bankanın onayına da ihtiyaç bulunmamaktadır.
    Yargılama sırasında dava dışı bankadan davaya muvafakat edip etmediği sorulmuş, bankaca verilen cevabi yazıda borcun dava dışı ... isimli 3. kişi tarafından ödendiği, davaya muvafakatı olmadığı ve alacağın 3. kişi ...’e temlik edileceği bildirilmiştir. Dain mürtehin sıfatına haiz bankanın davaya muvafakat etmemesi üzerine mahkemece davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, kararın temyizi üzerine temyiz incelemesi aşamasında dava dışı bankaca, 3. kişi ... ile yapılan bir temlik sözleşmesine rastlanılmadığı, murisin ihtiyaç kredisinden kaynaklanan alacağının 3. kişi ... tarafından ödeme yapılmasından dolayı sona erdiği belirtilmiştir.
    Buna göre, bankanın krediye ilişkin borcun 3. kişinin ödemesi ile son bulduğu ve 3.kişi ile yapılan bir temlik sözleşmesi olmadığına ilişkin yazı cevabı karşısında, bankanın davaya muvafakatına gerek kalmayıp davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu gözetilerek işin esasına girilerek karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 21/01/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi