2. Ceza Dairesi Esas No: 2017/320 Karar No: 2017/3558 Karar Tarihi: 28.03.2017
Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığını bozma - mala zarar verme - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2017/320 Esas 2017/3558 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından sanığın mahkumiyetine karar vermiştir. 22. Ceza Dairesi'nin bozma kararına karşı mahkeme direnme kararı vermiş ancak Yüksek Ceza Genel Kurulu'nun gönderme kararı ile dosya daireye gelmiştir. Daire yapılan incelemeler sonucunda, mahkeme tarafından verilen kararın direnme kararı olmayıp bozmaya uyularak verilmiş bir karar olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, 5237 sayılı TCK'nın 142. maddesinde 6545 sayılı Kanun'un 62. maddesi ile yapılan değişiklikler doğrultusunda zorunlu müdafi atanmasına gerek olmadığına karar verilmiştir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının da dikkate alınarak, bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Kanun maddeleri: 5271 sayılı CMK’nın 6763 sayılı Kanun ile değişik 307. maddenin 3. fıkrası, 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h ve 143. maddeleri, 5271 sayılı CMK'nın 150/3. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi.
2. Ceza Dairesi 2017/320 E. , 2017/3558 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 22. Ceza Dairesinin 19/04/2016 gün ve 19084 - 6208 sayılı bozma kararına karşı mahkemesince direnme kararı verilmesi üzere dosyanın gönderildiği Yüksek Ceza Genel Kurulu"nun 14.12.2016 gün ve 2016/1226 esas sayılı gönderme kararı ile dosyanın dairemize gönderilmesi üzerine 5271 sayılı CMK’nın 6763 sayılı Kanun ile değişik 307. maddenin 3. fıkrası uyarınca yapılan inceleme sonucu her ne kadar mahkemesince direnme kararı verildiği belirtilmiş ise de, direnme kararında bozmadan önce verilen kararda yer verilmeyen yeni gerekçeler gösterildiği ve bu itibarla mahkemenin verdiği kararın direnme kararı olmayıp bozmaya uyularak verilmiş bir karar olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.11.2016 gün ve 2016/950 Esas, 2016/436 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 142. maddesinde 6545 sayılı Kanun"un 62. maddesi ile yapılan ve 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik uyarınca, TCK"nın 142/2-h, 143. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle yargılanan sanığa, 5271 sayılı CMK"nın 150/3. maddesi uyarınca zorunlu müdafii atanmasına gerek olmadığına karar verildiği de gözetilerek tebliğnamedeki bu yöndeki bozma görüşüne iştirak edilmemiş, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 28/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.