![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2016/22807
Karar No: 2018/9588
Karar Tarihi: 04.10.2018
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/22807 Esas 2018/9588 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
....
Taraflar arasındaki tespit-istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; mahkemenin 26.08.2016 tarihli ek kararı ile temyiz talebinin reddine karar verilmiş olup, bu defa davacı tarafın ek kararı temyizi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı şirket ile telefon aboneliği ve bu telefona bağlı internet aboneliği sözleşmesi imzaladığını, telefonu ve interneti fazla kullanmamasına rağmen tarifeyi aşar şekilde adına yüksek tutarlı faturalar tahakkuk ettirildiğini ileri sürerek, fazla ödemelerin tespiti ile 2 yıldır fazla ödediği fatura bedellerinin tarafına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; öncelikle hakem heyetine başvurulması gerektiğinden davanın usulden reddine karar verilmesini, davacıya.... hizmetinin gerçekte ..... karşıladığından davanın bu şirkete açılmasının gerektiğini, bu yönden de husumet nedeniyle davanın reddini, esas dair de kullanıma göre faturalarda bir usulsüzlük olmadığını, telefonun 22.90 TL aylık sabit ücretle faturalandırıldığını, ..... hattında ise Mart ayından itibaren kota aşımı kullanım olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, sübut bulmayan davanın miktar itibariyle kesin olmak üzere reddine dair verilen kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; mahkemenin 26.08.2016 tarihli ek kararı ile temyiz talebinin miktar itibariyle reddine karar verilmiş olup, ek karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık; yerel mahkeme kararının kesin olup olmadığı, varılacak sonuca göre abonelik sözleşmesine dayalı tahakkuk eden faturaların mevzuata uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacı, dava dilekçesinde 2 yıldır fazla ödediği fatura bedellerinin tespiti ve tarafına iadesine talep etmiş ise de, dosyaya davalı tarafından sunulan faturaların dava tarihinden
.....
geriye dönük 2 yıllık süreyi kapsamadığı, yine alınan bilirkişi raporunda 2 yıllık fatura bedelinin tespit edilmediği anlaşılmaktadır. Dava değeri çelişkiye yer vermeyecek şekilde tespit edilmemiş olup, miktar itibariyle kararın kesin olduğundan söz edilemez.
Bu nedenle, mahkemece verilen temyiz talebinin miktar itibariyle reddine ilişkin ek kararın kaldırılarak, dosyanın incelenmesine geçildi:
Dava; telefon ve internet aboneliğinden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkindir.
Mahkemece; öncelikle dava tarihinden geriye dönük 2 yıllık faturaların getirtilerek, dosyanın konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmek suretiyle, bilirkişiden davalı tarafından davacıya tahakkuk ettirilen bedeller hakkında, tahakkuk tarihlerinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat ve taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre tereddüte yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı ve açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun bir rapor aldırılarak, dava konusu bedel belirlenmeli ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna göre eksik incelemeye dayalı hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.
.....