8. Ceza Dairesi 2016/12316 E. , 2017/6408 K.
"İçtihat Metni"Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek, resmi belgede sahtecilik ve banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarından sanık ..."in mahkumiyetine dair Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.11.2013 tarihli ve 2011/265 esas, 2013/380 sayılı kararının Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 28.10.2014 tarihli ve 2014/28055 esas, 2014/23800 ilâmı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, infaz savcılığınca infazda tereddüt oluştuğundan bahisle örgüt mensubu olan hükümlü hakkında 5237 sayılı Kanun’un 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı yönünde karar verilmesi talebinde bulunulması üzerine, hükümlü hakkında anılan Kanun’un 58/9.maddesinin iddianamede gösterilmediği ve mahkumiyet kararında uygulanmayan hükmün Yargıtay onamasından geçerek kesinleştiği gerekçesiyle tekerrür hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına dair aynı Mahkemenin 01.06.2016 tarihli ve 2011/265 esas, 2013/380 sayılı ek kararına vaki itirazın reddine ilişkin Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.06.2016 tarihli ve 2016/418 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.09.2007 tarihli ve 2007/1-214-181 sayılı kararında belirtildiği üzere infaza ilişkin lehe oluşan hataların kazanılmış hakka konu olmayacağı gözetilerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanun"un 58/9 . maddesinde "Mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin, itiyadi suçlu, suçu meslek edinen kişi veya örgüt mensubu suçlu hakkında da uygulanmasına hükmedilir." ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 107/4. maddesinde "Suç işlemek için örgüt kurmak veya yönetmek ya da örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçtan dolayı mahkûmiyet halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar otuzaltı yılını, müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar otuz yılını, süreli hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar cezalarının dörtte üçünü infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler." şeklinde düzenlemelere yer verildiği,
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 13.06.2014 tarihli ve 2013/4273 esas, 2014/7365 sayılı kararında, 5237 sayılı Kanun"un 58/9. maddesindeki düzenlemenin infaza ilişkin olup kazanılmış hak oluşturmayacağı da gözetilerek suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kurulan örgüte üye olmak suçlarından ve örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlardan mahkûm olan sanıklar hakkında anılan maddenin uygulanması hususunda Mahkemesince her zaman karar verilebileceğinin belirtildiği, somut olayda örgüt mensubu suçlu olan ve bahse konu suçları örgüt kapsamında işleyen hükümlü hakkında Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.11.2013 tarihli ve 2011/265 esas, 2013/380 sayılı kararı ile verilen mahkûmiyet hükümlerinin infazının 5275 sayılı Kanun"un 107/4. maddesi gereğince yapılması gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 08.11.2016 gün ve 2016/9928 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 24.11.2016 gün ve KYB/2016-389026 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
TCK.nın 58/9. maddesinin 9. fıkrası; “Mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin, itiyadi suçlu, suçu meslek edinen kişi veya örgüt mensubu suçlu hakkında da uygulanmasına hükmedilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
TCK.nun 6. maddesinin (j) bendinde ;
“Örgüt mensubu suçlu deyiminden; bir suç örgütünü kuran, yöneten, örgüte katılan veya örgüt adına diğerleriyle birlikte veya tek başına suç işleyen kişi, anlaşılır.” hükmü yer almaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.02.2014 tarih ve 2013/7-399 Esas, 2014/58 Karar sayılı kararında “Özel tehlikeli suçlular düzenlenmesine ilk kez 5237 sayılı TCK.da yer verilmiş olup, kanun koyucu itiyadi suçlu, suçu meslek edinen kişi ve örgüt mensubu suçluyu özel tehlikeli suçlu olarak kabul etmiştir. Özel tehlikeli suçlular bakımından, mükerrerliğin şartları oluşmaksızın mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması esası getirilmek suretiyle, cezanın özel önleme amacı ön plana çıkarılmıştır. Söz konusu kişilerin özel tehlikeli olarak kabulünün sebebi ise diğer suç faillerine göre suça eğilimlerinin yüksek olmasıdır.
İtiyadi suçlu, suçu meslek edinen kişi ve örgüt mensubu suçluluk hallerinden birinin varlığı mahkemece tespit edildiği takdirde, hükümde bu durumun açıkça belirtilip, mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi gerekmektedir.” denilmiştir.
Anılan Ceza Genel Kurulu kararında da belirtildiği üzere; mahkemece sanığın örgüt mensubu olduğunun tespit edilmesi halinde TCK.nun 58/9. maddesi uyarınca hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmelidir.
5237 sayılı Kanun’un 58/9. maddesinin, örgüt mensubu suçlu hakkında mükerirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına hükmedileceği hükmünü içerdiği, anılan hükmün örgüt mensubu olma suçundan mahkumiyetin kanuni sonucu olarak uygulanan infaza ilişkin bir düzenleme olduğu ve kazanılmış hakka konu edilemeyeceği gözetildiğinde suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan mahkum olan sanık hakkında anılan maddenin uygulanması konusunda her zaman bir karar verilmesinin mümkün olduğu anlaşıldığından itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış gerekçe ile itirazın reddine karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Bakırköy 13.Ağır Ceza Mahkemesinin 02.06.2016 gün ve 2016/418 Değişik iş sayılı kararının CMK.nun 309.maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, CMK"nın 309/4-d maddesi uyarınca hükümlü ..."in cezasının TCK.nun 58/9. maddesi uyarınca mükerrirlere özgün infaz rejimine göre çektirilmesine, hükmün diğer bölümlerinin aynen korunmasına, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 01.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi