BAM Hukuk Mahkemeleri Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/322 Esas 2022/350 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2020/322
Karar No: 2022/350
Karar Tarihi: 25.05.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/322 Esas 2022/350 Karar Sayılı İlamı
T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: ... Esas - ...
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Adi Ortaklığa Yönetim Kayyımı Atanması
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 09/06/2020 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında ... İlçe Emniyet Müdürlüğü hizmet binasının yapımı için iş ortaklığı sözleşmesi imzalandığını, yapılan sözleşme gereğince davalı şirket yetkilisi olan ... iş ortaklığını temsilen muhasebe kayıtları, ticari defter tutma işlemleri, banka hesap hareketleri, resmi kurum kayıt ve işlemlerini yapmak üzere yetkili kılındığını, ancak davalı şirketin konkordato talebinde bulunduğu ancak talebinin mahkemece reddedildiği bunun üzerine birçok icra takibine maruz kaldığı davalı şirket yetkilisi ...'ın yurtdışına yerleştiğinin öğrenildiğini, müvekkilinin iş ortaklığında pilot ortak olmamakla birlikte tek başına da imza yetkisinin bulunmadığını, iş ortaklığı adına imza yetkisi bulunmayan müvekkilinin iş ortaklığına ilişkin işlemleri yerine getiremediğini, Emniyet Müdürlüğü Hizmet binası yapımının da sekteye uğradığını, iş ortaklığının alacaklı olduğu bir kişi adına da sahte iş ortaklığı kaşesi ile senet düzenlenerek iş ortaklığına karşı icra takibi başlatıldığını, icra takibi nedeniyle müvekkilinin tüm malvarlığının hacizlendiğini ve müvekkilinin mağdur edildiğini, icra takibine konu edilen sahte senetle ilgili suç duyurusunda bulunduklarını ve soruşturmanın devam ettiğini, icra takibine karşı da icra mahkemesinde açılan davanın devam ettiğini, iş ortaklığına ilişkin işlemlerin yetkili olmamasına rağmen ... tarafından yapıldığı, bankadan iş ortaklığı adına para çekildiğini, iş ortaklığına ait hakediş ödemelerini aldını ve bu paraları kendi uhdesinde kullandığını beyanla ... Tic. Ltd. - ... Yapı İş ortaklığını temsil etmek üzere tedbiren kayyım atanmasına, daha sonra iş ortaklığının ihale ile alınan işin bitimine kadar idare edilmesi için kayyum atanmasına, iş bitiminde kayyuma iş ortaklığını fesih yetkisi verilmesine, iş ortaklığına ilişkin defter ve kayıtların mahkememizce muhafaza edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu 07/08/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkilinin haberi olmadan iş ortaklığı adına gelecek paraların alacaklılara ödenmesini engellemek için iş bu davayı açtığını, adi şirket ortaklık sözleşmesi dışında taraflar arasında düzenlenen gizlilik sözleşmesinin mevcut olduğunu ve bu sözleşmenin dilekçe ekinde sunulduğunu, bu sözleşme uyarınca davacı ...'ın adı şirketten hiçbir alacağının bulunmadığını ve tüm alacaklarını müvekkiline bıraktığını, adi şirkete ait tüm harcamaları müvekkilinin yaptığını, taşeron şirketlere müvekkilinin borçlandığını, taraflar arasındaki sözleşmeye göre de iş ortaklığına ilişkin tüm kar ve zararın pilot ortak olan müvekkiline ait olduğunu, davalı tarafın sözleşme gereğince alacağının ve sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafın tüm bunlara rağmen hukuka aykırı olarak bu davayı açtığını beyan etmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ, DELİLLER, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE :
Dava, adi ortaklığa yönetim kayyımı atanması istemine ilişkindir.
Dava konusu ... Tic. Ltd. - ... Yapı Adi Ortaklığının, Konya . Noterliğinin 05.12.2016 tarihli ... yevmiye sayılı düzenleme şeklindeki "İş Ortaklığı Sözleşmesi" ile, dava taraflarınca, iki ortaklı olarak kurulduğu anlaşılmıştır. Anılan sözleşmeye göre, davalı şirket, ortaklığın yönetimi ve resmi işlemlerin takibi için münferiden yetkili kılınmış ve tüm resmi ve hususi daireler, hakiki ve hükmi şahıslar ve tüm resmi kurumlar bünyesindeki her türlü iş ve işlemleri yürütme, ayrıca bankalara para yatırma, çekme, hesap açma ve kapatma yetkileriyle yetkilendirilmiştir. Adi ortaklığın amacı ve süresi ... İlçe Emniyet Müdürlüğü Hizmet Binası yapımı işinin bitirilmesi olarak belirlenmiştir.
Davacı vekili, davalı yönetici ortağın yönetim yetkisini ihmal ettiğini ve yönetim yetkilerini kaybettiğini iddia ederek adi ortaklığa yönetim kayyımı atanmasını talep etmiş; davalı taraf yukarıda özetlendiği gibi davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce; Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünden davalı şirkete ait tüm kayıtlar celpedilmiş, Konya C. Başsavcılığının ... soruşturma sayılı dosyası, Konya . İcra Hukuk Mahkemesinin ... esas, ve Konya . İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyaları UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş, Konya Valiliği Yatırım ve Koordinasyon Başkanlığından ... İlçe Emniyet Müdürlüğü Hizmet Binası yapımı işi ile ilgili tüm bilgi ve belgeler celp edilmiş, mahkememizce tensiben iş ortaklığının tüm iş ve işlemlerini yürütmek ve ortaklığı temsil ve ihzam etmek üzere tedbiren ... kayyım olarak atanmış, iş ortaklığının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak muhasebeci bilirkişiden rapor alınmıştır.
TBK'nun 629. Maddesi; "Ortaklık sözleşmesiyle ortaklardan birine verilen yönetim yetkisi, haklı bir sebep olmaksızın, diğer ortaklarca kaldırılamaz ve sınırlanamaz. Ortaklık sözleşmesinde yetkinin kaldırılamayacağına ilişkin bir hüküm bulunsa bile, haklı bir sebep varsa, diğer ortaklardan her biri yönetim yetkisini kaldırabilir. Haklı sebepler, özellikle yönetici ortağın görevini aşırı ölçüde ihmal etmesi veya iyi yönetim için gerekli olan yeteneği kaybetmesi durumlarında vardır." hükmünü içermektedir.
Dosya içerisine celp olunan müzekkere cevaplarında görüleceği üzere, davalı şirketin sahibi ve yetkilisi ...'ın pek çok suçtan arandığı, adresi meçhulde olduğu, adli makamlarca arandığı, şirket adına düzenlenmiş eski bir vekaletname ile şirket işlerinin ve bu arada adi ortaklığın işlerinin ... tarafından devam ettirildiği ve adi ortaklık tarafından veya adi ortaklığa izafeten düzenlenmiş herhangi bir vekaletnamesinin olmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce tedbiren adi ortaklığa yönetici olarak görevlendirilen mali müşavir ...'ın sunduğu 19/02/2022 tarihli raporda ve bilirkişi olarak dosyaya görevlendirilen muhasebe uzmanı bilirkişi Prof. Dr. ... tarafından düzenlenen 09.05.2022 tarihli bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere, adi ortaklığın defter kayıtlarının eksik tutulduğu, banka hesaplarının kayıtlara alınmadığı, cari hesapların kapatılmadığı, hesaplardaki ve defterlerdeki bu aksaklıkların Mahkememizce atanan kayyım tarafından bankalarla yapılan yazışmalar ve yeni anlaşılan muhasebeci eliyle giderildiği, öte yandan yapımına başlanan ... İlçe Emniyet Müdürlüğü hizmet binası ile ilgili birçok eksik ve hatalı imalatların dosyamızdan görevlendirilen kayyım tarafından tespit edilerek giderildiği, tamamlanan işin nihai kabul aşamasına getirildiği, binanın fiili kullanıma hazır hale getirilerek ilgili idareye teslim edildiği ve hali hazırda ... İlçe Emniyet Müdürlüğü Hizmet Binası olarak kullanılmaya başlandığı anlaşılmıştır.
İzah olunan bu durumlar karşısında dava konusu adi ortaklığın münferit yetkilisi olan davalı şirketin görevini aşırı ölçüde ihmal ettiği ve iyi yönetim için gerekli olan yeteneklerini kaybettiği, yönetim yetkisinin devamı halinde ortaklığın amacına erişmesinin mümkün olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığından, davalının adi ortaklıktaki yönetim yetkisinin kaldırılmasına ve adi ortaklığın nihai amacının gerçekleşmesi ve fesih ve tasfiye aşamasına gelene kadarki süreçte adi ortaklığı yönetmesi için dosyamızda tedbiren görevlendirilen mali müşavir ...'ın yönetim kayyımı olarak atanmasına karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilince her ne kadar, taraflar arasındaki sözleşmeye göre iş ortaklığına ilişkin tüm kar ve zararın pilot ortak olan müvekkiline ait olduğu, davalı tarafın sözleşme gereğince alacağının ve sorumluluğunun bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi savunulmuş ise de, adi ortaklığı temsil ve yönetime tek yetkili olan davalının, yaptığı tüm iş ve işlemlerden dolayı, üçüncü kişilere karşı davacının kendi mal varlığıyla sorumlu olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin iyiniyetli üçüncü kişilere karşı bir hükmünün olmadığı, bundan ötürü davacının, davalının yönetim yetkisinin kaldırılmasını isteme hak ve yetkisinin olduğu kanısına varılmıştır.
Davacı tarafından atanacak yönetim kayyımının adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini sağlamakla da yetkili kılınması ayrıca talep edilmiştir.
Adi ortaklığın tasfiye usulü TBK'nun 644. Maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Anılan madde: "Ortaklığın sona ermesi hâlinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır. Ancak, ortaklık sözleşmesinde, ortaklardan biri tarafından kendi adına ve ortaklık hesabına belirli bazı işlemlerin yapılması öngörülmüşse, bu ortak, ortaklığın sona ermesinden sonra da o işlemleri tek başına yapmak ve diğerlerine hesap vermekle yükümlüdür.
Ortaklar, tasfiye işlerini yürütmek üzere tasfiye görevlisi atayabilirler. Bu konuda anlaşamamaları hâlinde, ortaklardan her biri, tasfiye görevlisinin hâkim tarafından atanması isteminde bulunabilir.
Tasfiye görevlisine ödenecek ücret, sözleşmede buna ilişkin bir hüküm veya ortaklarca oybirliğiyle verilmiş bir karar yoksa tasfiyenin gerektirdiği emek ile ortaklık malvarlığının geliri göz önünde tutularak hâkim tarafından belirlenir ve ortaklık malvarlığından, buna imkân bulunamazsa, ortaklardan müteselsilen karşılanır.
Tasfiye usulüne veya tasfiye sonucunda her bir ortağa dağıtılacak paya ilişkin olarak doğabilecek uyuşmazlıklar, ilgililerin istemi üzerine hâkim tarafından çözüme bağlanır." hükümlerini içermektedir.
Yasanın açık düzenlemesinden anlaşılacağı üzere, adi ortaklıkların tasfiyesi, ortaklığın bir sebeple sona ermesi hâlinde başlayacak olup, tasfiye, yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır. Ortaklar arasında bu konuda anlaşmazlık doğması hâlinde, ortaklardan her biri, tasfiye görevlisinin hâkim tarafından atanması isteminde bulunabilir. Dava tarihinde ve dahası karar tarihinde dahi adi ortaklığın sona ermesi gibi bir durum vuku bulmadığından ve adi ortaklığın tasfiyesi yönetiminden ayrı usullere tabi olduğundan ve de tasfiyede anlaşmazlık halinde, ortaklar tarafından Mahkemeden tasfiye görevlisi talebinde bulunulabileceği ayrıca yasal düzenleme altına alındığından, davacının atanacak kayyımın fesih ve tasfiyeyle de yetkili kılınmasına yönelik talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
Dava konusu adi ortaklıktaki davalı ... Tic. Ltd. Şti.'nin yönetim yetkisinin TBK'nun 629. Maddesi gereğince kaldırılmasına, adi ortaklığın nihai amacının gerçekleşmesi ve fesih tasfiye aşamasına gelene kadarki süreçte adi ortaklığı yönetmesi için dosyamızda tedbiren görevlendirilen mali müşavir ...'ın yönetim kayyımı olarak atanmasına,
Davacının, kayyımın adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini sağlamasına yönelik talebinin hukuki yarar yokluğundan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen kayyım atanması yönünden alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 54,40TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 26,30TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarfedilen 54,40TL başvurma harcı, 7,80TL vekalet harcı, 54,40TL peşin harç, 89,60TL tedbir harcı olmak üzere toplam 206,20TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen 10.000,00 TL kayyım ücreti, 1.200,00TL bilirkişi ücreti ve 289,50TL posta tebligat ücreti toplamı olan 11.489,50TL yargılama giderinin haklılık oranına göre hesaplanan (1/2 oranında) 5.744,75TL'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerine bırakılmasına,
5- Kayyım için takdir edilen aylık 2.000,00 TL kayyım ücretinin karar kesinleşene kadar aynen devamına ve henüz ödenmeyen ücretlerin adi oraklığın öz sermayesinden alınarak kayyım tarafından mahkememiz veznesine yatırılmasına ve vergiler kesildikten sonra kalanının kayyıma veznece ödenmesine,
6-Davalı tarafından sarfedilen 7,80TL yargılama giderinin haklılık oranına göre hesaplanan (1/2 oranında) 3,90TL'sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerine bırakılmasına,
7-Davacı vekili yararına AAÜT'ye hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı vekili yararına AAÜT'ye hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından artan bölümünün karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK'nın 345. maddesi gereğince (2) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/05/2022
Başkan Üye Üye Katip
