11. Hukuk Dairesi 2017/2782 E. , 2018/8086 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 16.01.2017 tarih ve 2015/177 E. - 2017/5 sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 26/04/2017 tarih ve 2017/411-2017/388 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, ayakkabı üretimi yapan müvekkili şirketin, "...", "...", "...", "...", "... ", "f...", "...", "...", "...", "...+ Şekil" ve "..." ibareli markaların sahibi olduğunu, davalı şirketçe 21.08.2013 tarihinde yapılan, 20134/70617 sayılı, "FIT+Şekil+ ..." ibareli, 25 ve 35. sınıf ürün ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusuna, 2012/14809 sayılı, 10, 18 ve 25. sınıf ürün ve hizmetleri içeren "..." markası ile iltibas vakıa ve hukuki sebebine dayanılarak yapılan itirazın nihai olarak ... Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, ... YİDK’nın 2015-M-3728 sayılı kararının iptalini, dava konusu markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., savunma yapmamıştır.
Mahkemece, iddia, savunmalar ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının "FIT şekil ..." ibareli başvurusuyla davacının "..." ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu ürün ve hizmetler için ayırdığı satın alma süresi içinde, davalı başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacıya ait "..." ibareli tescilli markalarından farklı bir marka olduğunu algılayabileceğini, bunun sonucunda davacının markasından yararlanmak isterken davalının başvuru markasından yararlanmak biçiminde bir
yanılgıya düşmeyeceği, başvuru konusu işaret ile davacı markası arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun bulunmadığı, 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesindeki iltibasın oluşmadığı, davacı tarafın markasının tanınmış olduğunun kanıtlanmadığı gibi, taraf markalarının kapsamlarının aynı olup işaretleri farklı olduğundan, 556 sayılı KHK"nın 8/4 maddesindeki koşulların oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesince, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri incelenerek mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu "...+Şekil+..." ibareli marka başvurusunda yer alan bir kısım emtia/hizmetin, davacı şirketin "FİT ..." ibareli tescilli marka kapsamında yer alan bir kısım emtialarının aynı-benzer olduğu; ancak markaların 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesine göre iltibas yaratacak kadar işaretsel olarak benzer bulunmadığı gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 19/12/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.