17. Ceza Dairesi 2018/38 E. , 2018/7070 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedeni yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması ve konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suç tarihi itibarıyla yaz saati uygulaması da göz önüne alındığında olay yerinde güneşin 20.35’de battığı, gece sayılan zaman diliminin 21.35’den itibaren başlayacağı, suçun 19.50 sıralarında işlendiği anlaşılmakla suçun gündüz işlendiği gözetilmeyerek, gerekçede geceye ilişkin açıklamada kendi içinde çelişkiye düşülerek konut dokunulmazlığının ihlali suçu yönünden 116/4 uygulanarak fazla ceza tayini,
2-TCK"nın 268. maddesinde düzenlenen “Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçunun oluşabilmesi için failin önce bir suç işlemesi daha sonra bu suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla adli makamlara başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini vermesi gerekmektedir. Somut olayda, suça sürüklenen çocuk yakalandığında görevlilere ...’a ait kimlik bilgilerini verdiği, ancak kendisi ile ilgili sorulan sorulara çelişkili beyanlarda bulunması üzerine, vermiş olduğu kimlik bilgilerine istinaden ikametinde şahsın yakınlarına ulaşıldığında ....’a suça sürüklenen çocuk gösterildiğinde öz oğlu olan ... olduğunu beyan etmesi üzerine tüm tutanakların gerçek kimlik bilgilerine göre tanzim edildiğinin anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuğun, kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemediği, başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullandığı gerçek kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği cihetle, 5237 sayılı TCK"nın 268. maddesinde düzenlenen suçun unsurlarının oluşmadığı; hakkındaki bütün adli işlemlerin gerçek kimlik bilgileriyle yapıldığı, başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği anlaşılmakla; 5237 sayılı TCK"nın 268. maddesinde düzenlenen “Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçunun unsurlarının oluşmadığı gibi mağdur adına düzenlenmiş bir belge bulunmaması nedeniyle TCK"nın 206/1. maddesinde tanımlanan suçun da gerçekleşmediği, suça sürüklenen çocuğun eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40/1. madde ve fıkrasında düzenlenen "Kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğunun gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 16.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.