22. Hukuk Dairesi 2015/33327 E. , 2018/14112 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının iş akdinin haksız nedenle işverence feshedildiğini öne sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil, 39 günlük ödenmeyen ücret, prim ve yıllık izin ücret alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının işten kendisinin ayrıldığını, fazla mesai yapmadığını, yıllık izinlerini kullandığını, davacı hakkında işten ayrıldıktan sonra yaptığı firma görüşmeleri nedeniyle suç duyurusunda bulunulduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, iş akdinin davalı tarafça haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiği gerekçesi ile fazla mesai, ulusal bayram genel tatil ve prim alacaklarının reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
İhbar tazminatı iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olduğu için, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. Yine, işçinin mülga 1475 sayılı Kanun"un 14. maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi sebeplerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez.
Davacı işçi, dava dilekçesinde haksız nedenle işverence iş akdinin sona erdirildiğini iddia etmiş davalı ise davacının kendisinin iş yerinden ayrıldığını savunmuştur. Davacının iş akdi 09.03.2009 tarihinde son bulduğu, davalı işveren tarafından 05.05.2009 tarihinde davacının bir takım usulsüzlükler yaptığından bahisle savcılığa şikayette bulunulduğu ve ... 4. Asliye Ceza mahkemesinin 2010/696 E.sayılı dosyası ile hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçundan davacının 26.11.2015 tarihinde ceza aldığı görülmektedir. Bahsi geçen ceza yargılaması sırasında davacının 03.02.2011 tarihli celsede sanık olarak verdiği savunmasında “bana 2008 yılında asgari ücretten bordro imzalamamı söylediler. ben kabul etmedim maaşım ne ise ona imza atacağımı söyledim. beni bunalttıkları için bende 2009 yılının mart ayında isteğimle şirketten ayrıldım." dediği, müdafisinin ise aynı celsede "müvekkilim şirketten ihtarname çekerek ayrılmıştır ondan sonra da dava açmıştır bu davadan sonra da kendisi bu şekilde suçlanmıştır." şeklinde savunmasında ifadeye yer verdiği görülmüştür. Ceza yargılamasında davacının kendi beyanı ve dosya içeriğine göre iş akdini kendisinin feshettiği ve fesih tarihi itibari ile net 3600,00 TL olan ücretlinin bordrolarda brüt 800,00 TL gösterildiği sabit olduğuna göre, iş sözleşmesinin işçi tarafından feshinin haklı sebebe dayandığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla kıdem tazminatının kabulü doğru ise de mahkemece iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmadığı gözetilmeksizin ihbar tazminatının reddi gerekirken hatalı gerekçe ile yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacının ödenmeyen aylık ücretinin miktarı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı son 39 günlük ücret alacağının ödenmediğini iddia etmiş ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı işveren tarafından ödeme kaydı sunulmadığı belirtilerek hesaplama yapılmıştır. Davacı işçinin iş akdi 09.03.2009 tarihinde son bulmuş olup dosya içerisinde yer alan 2009 şubat bordrosunda 439,57 TL net ücret tahakkuk ettirilerek banka kanalı ile 06.03.2009 tarihinde davacı hesabına ödendiği görüldüğünden hesaplanan ücret alacağından ödenen bu miktarın mahsup edilmemesi hatalı olup ayrıca bozma sebebidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.06.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.