11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/394 Karar No: 2017/1256 Karar Tarihi: 22.02.2017
Mühür bozma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/394 Esas 2017/1256 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2017/394 E. , 2017/1256 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mühür bozma HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya içerisinde mevcut ve getirtilen suça konu mühürleme tutanağındaki abone numarası ve diğer bilgiler okunaklı olup, sayaç numarasının da kısmen okunduğu, bu bilgiler ile mühür bozma tutanağındaki tüm bilgiler uyumlu olup, sanığın soruşturma aşamasındaki ifadesinde suça konu sayaca film ile müdahale ettiğini ikrarı ile sayacın farklı olduğuna dair bir savunması da olmadığı cihetle, tebliğnamenin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan yargılama, toplanan deliller karar yerinde incelenip, yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonucuna uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ile derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 22.02.2017 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİDİR
Dairemizin 22/02/2017 tarih, 2017/394 Esas, 2017/1256 Karar sayılı çoğunluk görüşüne aşağıdaki sebepten muhalifim. Sanığın TCK"nın 203, 62/1, 53 maddeleriyle 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair hükmün açıklanması suretiyle kurulan İskenderun 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/11/2014 tarih 2014/347 Esas 2014/463 Karar sayılı kararı usul ve yasaya aykırıdır. Sanık hakkında aynı mahkemece 18/11/2011 tarih 2011/177 Esas 2011/398 Karar sayıyla verilen hükmün CMK’nun 231/6 ve devam maddeleri uyarınca açıklanmasına geri bırakıldığı anlaşılmaktadır. Deneme devresi içinde sanık hakkında İskenderun 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 05/06/2014 tarih 2013/344 Esas 2014/388 Karar sayı ile 5237 sayılı TCK’nın 86/2, 62/1 ve 52/2 maddeleri uyarınca doğrudan 2000 TL APC ile cezalandırılmasına ilişkin kesin olarak verilen hükme istinaden ilgili mahkemesine ihbarda bulunulduğu görülmüştür. Kesin olarak verilen kararların olağan yargı yolu içinde temyiz incelenmesine konu edilmesi mümkün değildir. Ancak şartların varlığı halinde kanun yararına bozma suretiyle hukuka aykırılığın giderilmesi mümkündür. Dolayısıyla etkin bir yargısal denetime tabi olmayan kesin hükümlerin hükmün açıklanmasına dayanak alınması mümkün değildir. Bu durum iç hukukumuzun bir parçası olan İnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Avrupa Sözleşmesinin 6/2. maddesine güvence altına alınan Masumiyet Karinesinin ihlali niteliğindedir. Bu sebeplerle anılan mahkeme kararının bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne muhalifim. 22/02/2017