11. Ceza Dairesi Esas No: 2015/5419 Karar No: 2017/1255 Karar Tarihi: 22.02.2017
Resmi belgede sahtecilik - resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/5419 Esas 2017/1255 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme tarafından verilen kararda, sanığın şirket yetkilisi olmadığı halde imza sirküleri ve ihtarname düzenleme suretiyle sahtecilik suçunu zincirleme biçimde işlediği ve hükmün yasa dışı olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiği konusunda yanlış karar verildiği vurgulanmıştır. Bu sebeplerden dolayı hüküm bozulmuştur. Kararda bahsedilen kanun maddeleri şunlardır: 5271 sayılı CMK’nun 230. maddesi, 5237 sayılı TCK’nun 204/1-3., 43., 53. maddeleri ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2015/5419 E. , 2017/1255 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Mahkumiyet
5271 sayılı CMK’nun 230. maddesinde belirtilen suç yeri ve zamanının karar başlığında, savunma ve katılan beyanı ile delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve hükme esas alınan ve reddedilen delillerin neler olduğunun gerekçede, kanun yoluna başvurma süresi ve yönteminin hüküm fıkrasında gösterildiği cihetle, tebliğnamenin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. 1- Sanığın yetkilisi olmadığı halde şirket yetkilisiymiş gibi hareketle, İstanbul 2. Noterliğinde imza sirküleri ve Beyoğlu 6. Noterliğinde katılanı görevinden azle ilişkin ihtarname düzenletmek suretiyle kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerde sahtecilik suçunun zincirleme biçimde işlendiği ve eylemlerinin kül halinde 5237 sayılı yasanın 204/1-3., 43. maddelerinde öngörülen suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi; yasaya aykırı, 2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 22.02.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.