12. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/21222 Karar No: 2010/2528 Karar Tarihi: 09.02.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/21222 Esas 2010/2528 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2009/21222 E. , 2010/2528 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bakırköy 1. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 30/06/2009 NUMARASI : 2009/166-2009/819
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Takibe dayanak yapılan ilamda, hükmedilen kıdem tazminatı asıl alacağının aktin feshi tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir. Buna göre "hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının (tarafların bildirdikleri) bankalardan sorulmak suretiyle kıdem tazminatına uygulanacak faiz oranı belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece duruşma açılarak taraflarca bildirilen bankalardan fiili uygulamalarını gösteren faiz oranları sorularak dosya içine konulduktan sonra bilirkişiye hesaplattırma yaptırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile ve evrak üzerinde, Yapı Kredi Bankası faiz oranlarına göre hesaplama yaptığını bildiren bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. Kabule göre de; HUMK. nun 74. maddesi hükmüne göre hakim, tarafların iddia ve savunmaları ve talepleri ile bağlı olup talepten fazlaya hükmedemez. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda işlemiş faizin 14.437,91TL. olması gerekirken 15.426,83TL. talep edildiğini belirterek aşan kısmın iptalini talep ettiği halde mahkemece anılan madde hükmüne aykırı olarak ve talep aşılmak suretiyle 4.883,99TL. işlemiş faiz alacağı yönünden takibin iptaline karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 09.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.