17. Ceza Dairesi Esas No: 2016/8638 Karar No: 2018/7059 Karar Tarihi: 16.05.2018
Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/8638 Esas 2018/7059 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yerel mahkeme, sanık hakkında hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyet hükümleri verdi. Mahkeme kararı temyiz edildi ve mala zarar verme suçundan mahkumiyet hükümleri açısından 6217 sayılı Yasa'nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadı. Suça sürüklenen çocukların avukatları için mazeret bildirildi. Ancak müdafinin bulunmaması nedeniyle savunmaları alınamadı. Suç isminin işyeri dokunulmazlığının ihlali yerine, konut dokunulmazlığını ihlali şeklinde yanlış yazılmasına rağmen, mahkumiyetin kanuni sonucu olarak infaz evresinde resen ve doğru olarak, TCK'nın 53. maddesinin 1 ila 3. fıkralarında öngörüldüğü biçimde uygulanması mümkün görüldü. Anayasa Mahkemesi'nin vermiş olduğu iptal kararları da infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, hükümde bozma nedeni yoktur. Kanun maddeleri: 6217 sayılı Yasa\"nın 26. maddesi, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kan
17. Ceza Dairesi 2016/8638 E. , 2018/7059 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: I-Sanık ... ve suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlere ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde; Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezalarının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasa"nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 800,00 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, sanık ... müdafii ile suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... müdafiilerinin temyiz istemlerinin 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca ayrı ayrı REDDİNE, II-Sanık ... ve suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlere ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde; Suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin mazeret dilekçesi ibraz etmesi nedeniyle 05.06.2014 tarihli celsede suça sürüklenen çocuk ..."ın kimlik tespitinin yapıldığı ve 5271 Sayılı CMK"daki haklarının hatırlatıldığı,ancak müdafiinin bulunmaması nedeniyle savunmasının alınmadığı,25.06.2014 tarihli celsede ise suça sürüklenen çocuğun önceki kimliği tahtında müdafii huzurunda ifadesinin alındığı anlaşılmakla tebliğnamede bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir. Suç isminin işyeri dokunulmazlığının ihlali yerine, konut dokunulmazlığını ihlali şeklinde yanlış yazılması,yerinde düzeltilebilir maddi hata olarak görüldüğünden ve sanık ... hakkıda hak yoksunluklarına hükmedilirken yanılgılı hüküm kurulmuş ise de, mahkumiyetin kanuni sonucu olarak infaz evresinde resen ve doğru olarak, TCK"nın 53. maddesinin 1 ila 3. fıkralarında öngörüldüğü biçimde uygulanması mümkün görüldüğünden ve Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden,bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre,sanık ... müdafii ile suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... müdafiilerinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye kısmen uygun olarak ONANMASINA, 16.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.