Esas No: 2018/1083
Karar No: 2022/389
Karar Tarihi: 26.05.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1083 Esas 2022/389 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1083 Esas
KARAR NO : 2022/389
DAVA : İflasın Ertelenmesi
DAVA TARİHİ : 14/01/2016
KARAR TARİHİ : 26/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İflasın Ertelenmesi davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... nde ... sicil numarası ile işlem gören müvekkili ... Limited Şirketi'nin merkez adresinin ..., Sanayi Mahallesi, ... Sokak, No:... Kâğıthane/İstanbul, tescilli sermayesinin 50.000 TL olduğunu, her türlü ortamda fikir ve sanat eserlerinin tasarımı, yayımlanması, çoğaltılması, dağıtımı, pazarlanması, tanıtımı, sergilenmesi, fikir ve sanat eser sahipleri ile yayıncıların telif haklarının temsili ve satışı vs alanında faaliyet gösterdiğini, 24/02/2015 gün ve ... sayılı, 04/07/2016 tarihine kadar geçerli kapasite raporu ile 11/02/2013 tarih ve ... belge molu sanayi sicil belgesinin mevcut olduğunu, 31/10/2015 tarihi itibariyle rayiç değerlere göre borca batıklık tutarının 1.120.012,11 TL olduğunu, rayiç değerlere göre hesaplanan mal varlığının, şirketin borçlarına yetmediğini, nakit akışında meydana gelen aksama nedeniyle de şirketin cebri icra ve haciz tehdidi altında olduğunu, iyileştirme projesini hazırlamış olup, bu projenin bilirkişi, mahkeme ve Yargıtay denetimine uygun formatlarda teknik ve mali tablolar ile desteklendiğini, imkan tanınması halinde, hazırlanan iyileştirme projesi döneminde uygulanacak temel stratejinin sağlanacak kaynakların çalışma sermayesinin iyileştirilmesine ve borca batıklıktan 3 yıllık süreç içinde çıkılmasına yönelik olduğunu, iflas ertelemenin şekli şartlarının oluştuğunu beyanla 6102 sayılı TTK 377. madde hükmü gereğince, iflasın ertelenmesine, gerekli tedbirlerin uygulanması hakkında bir karar verilinceye kadar İİK'nın 179/a maddesi doğrultusunda müvekkili şirket faaliyetlerinin kesintiye uğramaması için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanundan doğan vergi ve her türlü harç, ceza ile SGK alacakları (kesinleşmiş idari para cezaları ve primler dahil) ile ilgili tüm icra ve iflas takipleri, haciz, ihtiyati haciz, e-haciz, tedbir, satış ve muhafaza işlemlerinin durdurulması ve yeni takip yapılmasının engellenmesine, kayyum atanmasına ve İİK'nın 166. maddesinin 2. fıkrasındaki hükümlere göre gerekli ilan ve bildirimlerin yapılmasına, müvekkili şirket hakkında verilecek iflas kararının, ihtiyati tedbir kararına esas teşkil etmesini talep ettiği hususları da ihtiva edecek şekilde bir (1) yıl süre ile ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Türk Ticaret Kanunu'nun 376 ve 377 ile İcra ve İflas Kanunu'nun 179. maddesi uyarınca iflas ertelenmesi talebine ilişkindir.
TTK'nın 376 ve İİK'nın 179 vd. maddeleri uyarınca şirketlerin aktifleri borçlarını karşılamaya yetmediği takdirde yönetim kurulu bu durumu derhal mahkemeye bildirmeye mecburdur. Bu durumda şirketin doğrudan doğruya iflasına karar verilir. Ancak idare ve temsil ile yetkili kimseler ya da alacaklılardan biri şirket veya kooperatiflerin mali durumunun iyileştirmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebilir. Mahkeme projeyi ciddi ve inandırıcı bulursa iflasın ertelenmesine karar verir. Somut olayda davacı şirketin muamele merkezi mahkememiz yargı sınırı içerisinde olup, kesin yetki kuralı çerçevesinde mahkememizin görevli ve yetkili olduğu, şirketin ortaklar kurulu toplantısında erteleme davası açılması için karar alındığı, dava açmak üzere avukata özel yetki ve vekaletname verildiği, dava ön koşullarının gerçekleşmiş olduğu görülmüş olup, mahkememizce İİK'nın 179 maddesindeki tedbirlere hükmedilerek davacı şirkete kayyım atanmıştır. İflas erteleme talebi ve iflas erteleme tedbirlerine ve kayyım atanmasına ilişkin karar İİK 179/a-2 maddesi uyarınca aynı yasanın 166. maddesindeki usul ile ilan edilmiştir. İlanlar üzerine davaya müdahale talebi ile başvuranların müdahale talepleri kabul edilerek davaya katılmaları sağlanmıştır.
Sermaye şirketlerinin iflasının ertelenmesine karar verilebilmesi için şirketin borca batık durumda olması (TTK 324/2, İİK179), fevkalade mühletten yararlanmamış olması (İİK 329/a), iyileştirme projesinin mahkemeye sunulmuş olması, projenin ciddi ve inandırıcı olması, şirketin ıslahının bu proje ile mümkün olması (İİK 179/1-son cümle) gerekir. Borca batıklık şirket aktiflerinin şirket borçlarını karşılamaya yetmemesi ve pasiflerin aktiflerden fazla olmasıdır. TTK'nın 376. maddesi uyarınca düzenlenecek ara bilançonun aktiflerin değerinin, işletmenin devamlılığı esası da gözetilerek, gerçek piyasa değerlerine göre hazırlanması ve borca batıklığın buna göre belirlenmesi gerekmektedir. Borca batıklık TTK'nın 324. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerini belirlemek ve İİK'nın 178/1 maddesinde belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlenmelidir. Mahkememizce bu kapsamda, şirketin borca batık olup olmadığı, sunduğu iyleştirme ve revize iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı konularında inceleme yapılması için bilirkişi heyeti görevlendirilerek rapor alınmış, yine kayyım raporları dosyaya sunulmuş ve yapılan yargılama neticesinde 02/11/2017 tarihli, 2016/46 Esas, 2017/948 Karar sayılı karar ile " her ne kadar davacı şirket hakkında iflasın ertelenmesi şartları oluşmuş isede; 669 sayılı KHK'nın 4. maddesi ile 673 sayılı KHK'nın 10.maddesi gereğince iflasın ertelenmesi kararı verilemeyeceğinden davacı yanın iflasın ertelenmesine ilişkin talebinin reddine, iflas şartları oluşmadığından davacı şirket hakkında iflas kararı verilmesine yer olmadığına, mahkememizce atanan kayyımın görevine son verilmesine, davacı şirket hakkındaki ihtiyati tedbirin istinaf yoluna başvurulmaması halinde kararın kesinleşmesine kadar, başvurulması halinde ise İstinaf Mahkemesi'nce yeni bir değerlendirme yapılıncaya kadar devamına, İstinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde tedbirin kaldırılması hususunda ilgili yerlere müzekkere yazılmasına" karar verilmiş, verilen kararın istinaf edilmesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi'nin 2018/2316 Esas, 2018/1643 Karar sayılı kararı ile; "Somut olaya gelince iflas erteleme talebinin 20/07/2016 tarihinden önce yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince yukarıda yazılı ilkeler doğrultusunda 673 sayılı KHK'nın 10. maddesinin 2/c fıkrası göz önüne alınarak davacı şirketin bu şirketlerden olmaması halinde iyileştirme projesi bilirkişi ve kayyım raporları gözönünde bulundurularak halihazır durumda iflastan kurtulması mümkün ise iflas kararı verilmeyerek şirketin olağanüstü hal süresince (ki olağanüstü hal 19/07/2018 tarihi itibariyle sona ermiştir) ve en nihayet İİK'nın 179/b-4 maddesinde belirlenen süreler de nazara alınarak izlenmesi, bu süre içerisinde durumunun kötüye gitmesi veya sürenin dolmasına rağmen borca batıklık halinin devam etmesi halinde İİK'nın 179/b-5 maddesi uyarınca iflas kararı verilmesi veya şartlarının bulunması halinde iflas erteleme kararı verilmesinin değerlendirilmesi gerekirken yazılı gerekçeye ile sırf OHAL nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir." gerekçesi ile Mahkememiz kararı kaldırılmış olmakla, yargılamaya devam edilmiş ve şirketin son mali durumu ile iflas erteleme şartlarının mevcut olup olmadığı, borca batıklıktan kurtulup kurtulmadığı hususlarında bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti 06/07/2020 tarihli raporunda özetle; davacı şirketin raporlanan kaydi değerler üzerinden öz kaynaklarının borca batıklık bilançosuna esas olan 30/11/2015 tarihi itibariyle (-) 789.010,26 TL, 31/12/2019 tarihi itibariyle (-) 352.972,63 TL olduğunu, buna göre şirketin öz varlığının negatifliğinin 436.037,63 TL azaldığını ancak davacı şirketin hiçbir makine ve teçhizata sahip olmaması karşısında rayiç değer incelemesinin dahi yapılamayacak durumda olduğunu, borca batıklığın tespitinde rayiç değer incelemesinin yapılmasının zorunlu olduğunu, yıllık olarak bakıldığında cirosunda önemli azalımların meydana geldiğini, üretimden kaynaklı ve borç tasfiyesinde kullanılabilecek ya da işletme sermayesinin kuvvetlendirilmesinde artı değer olarak değerlendirilebilecek bir gelirin elde edilmesinin mümkün görünmediğini, sermaye artış taahhüdünü de tam olarak yerine getirmemesinin ciddi bir eksiklik olarak görülmesi karşısında, davacı şirketin borca batıklıktan çıkma ümidinin oldukça zayıf olduğunu, kaldı ki iflasın ertelenmesi şartlarından bir tanesinin de, derhal iflas kararına nazaran erteleme kararı ile alacaklıların durumunun daha da kötüleşmemesi olduğuna göre, bu şartın da davacı tarafından sağlanamamış olduğunu, 2016 yılına göre 2017 yılında satışlarının arttığını ancak 2018 yılı satışlarında düşüş olduğunu, bu düşüşün 2019 yılında da devam ettiğini, ödenmemiş sermayesinin 135.000 TL olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Kayyım raporları dosyaya sunulmuş, davacı şirketin son vergi kayıtları celp edilerek rayiç değeri tespit edilecek bir malvarlığı da bulunmadığından kayıtlar üzerinden güncel borca batıklık durumunun tespiti için bilirkişi heyetinde bulunan mali müşavir bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin 2019 yılına göre 2020 yılı satışlarında azalma olduğunu, 2021 yılında ise satış yapmadığını, 2021/5. ayında 1 kişi çalıştırdığını, 30/06/2021 tarihi itibariyle ödenmemiş 135.000 TL sermayesinin bulunduğunu, kaydi değerler üzerinden öz kaynaklarının borca batıklık bilançosuna esas olan 30/11/2015 tarihi itibariyle (-) 789.00,26 TL, 31/12/2019 tarihi itibariyle (-) 352.972,63 TL, 31/12/2020 tarihi itibariyle (-) 375.406,07 TL, 30/06/2021 tarihi itibariyle (-) 402.057,41 TL olduğunu, buna göre öz varlığının negatifliğinin 31/12/2019 tarihine göre arttığını, borca batıklık durumunun devam ettiğini, öz kaynaklarının (-) 3.353.274,98 TL olduğunu tespit ve beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi sonucunda; davacı şirketin İİK'nın 179. maddesi kapsamında hükmedilen tedbirlerden 5 yılı aşkın süredir faydalandığı halde borca batıklık durumunun devam ettiği, iyileştirme projesinde gerçekleştirmeyi hedeflediği satış tutarlarını yakalayamadığı, 2021 yılında satış yapmadığı, yapılan sermaye artışı taahhüdünün yerine getirilmediği, iyileştirme projesinin uygulanabilirliği ve alacaklıların menfaatlerini korumaya ilişkin şartların gerçekleşmediği anlaşıldığından iflas erteleme talebinin reddine ve iflasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının iflas erteleme talebinin yasal koşulları oluşmadığından reddine,
... 'nün ... sicil numarasında kayıtlı davacı ... Ticaret Limited Şirketi'nin iflasına,
İflasın 26/05/2022 günü saat 14:58 itibarı ile açılmasına,
İflasın açıldığının ... 'ne ve 'ne müzekkere ile bildirilmesine,
İflas kararının İflas Müdürlüğü tarafından ilanına,
İflas avansının İflas Müdürlüğüne aktarılmasına,
Davacı şirket hakkında verilen ihtiyati tedbir kararlarının hüküm ile birlikte kaldırılmasına,
İhtiyati tedbir kararlarının kaldırıldığının ilgili mercilere bildirilmesine,
İflas ile birlikte kayyumun görevine son verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 80,70 TL'den peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile kalan 51,50 TL'nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekili ile feri müdahiller Yatay Bilgisayar ve Turkcell vekillerinin yüzüne karşı diğer müdahillerin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ... Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.26/05/2022
Başkan ... Üye ... Üye ... Katip ...
e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.