12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/22140 Karar No: 2012/33262
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/22140 Esas 2012/33262 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/22140 E. , 2012/33262 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kartal 1. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 04/01/2012 NUMARASI : 2011/956-2012/2
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Takip dayanağı senedin tanzim tarihinde yürürlükte olan 6762 Sayılı T.T.K.’nun 688/6.maddesi gereğince senette tanzim yerinin yazılı olması gereklidir. Aynı Kanunun 689/son maddesine göre ise, tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bononun, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Tanzim yeri olarak idari birim adı (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması yeterli olup ayrıca adres gösterilmesi zorunlu bulunmamaktadır. Senette bulunması zorunlu olan tanzim yeri ve tanzim edenin adresi senet keşidecisi için geçerli olup, T.T.K.’nun 614.maddesi hükmüne göre, kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi senetteki borçtan sorumlu olan avalistlerin adreslerinin senette yazılı olması hali yukarıda açıklanan zorunluluğu gidermez. Öte yandan tanzim yerinin bononun ön yüzünde yazılı olması gerekip, arka yüzde yazılı olan yerin tanzim yeri olarak kabulü mümkün değildir. Somut olayda, takip dayanağı senette TTK. nun 688/6. maddesi uyarınca tanzim yeri olmadığı gibi, aynı kanunun 689/son maddesine uygun biçimde bonoyu tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı bir idari birim adının da bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulunun 02.10.1996 tarih ve 1996/12-590 esas 596/650 karar sayılı kararında da benimsediği üzere bu durumda dayanak belge kambiyo senedinin vasfını taşımadığından kambiyo takibine konu edilemez. O halde mahkemece anılan husus re’sen göz önüne alınarak, şikayetin kabulü ile İİK.nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekirken istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.