Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3895 Esas 2018/1005 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3895
Karar No: 2018/1005
Karar Tarihi: 27.03.2018

Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3895 Esas 2018/1005 Karar Sayılı İlamı

Özet:

16. Ceza Dairesi tarafından verilen bir kararda, sanıkların devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan mahkum edildiği belirtiliyor. Ancak, sanıklar hakkında TCK 302/1 maddesinden açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle bozma istenilen tebliğnamedeki düşüncelerin kabul edilmediği belirtiliyor. Sanıkların cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir edilerek tayin olunan temel cezanın arttırılmadığı ve verilen hükümde bir isabetsizlik görülmediği ifade ediliyor. Ancak Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan bir iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53/1. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edildiği hatırlatılarak, belirtilen hükümlerin düzeltme gerektiğine karar verildiği ifade ediliyor. Detaylı kanun maddeleri şöyle:
- TCK 302/1
- TCK 62
- TCK 53/1-2-3
- TCK 58/6-9
- TCK 63
- CMUK 326
- 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi
- TCK'nın 53/1. maddesi
- Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı uyarınca yürürlükte bulunan

16. Ceza Dairesi 2017/3895 E. , 2018/1005 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma
Hüküm : 5237 sayılı TCK"nın 302/1, 62, 53/1-2-3, 58/6-9, 63. maddeleri ve CMUK"nın 326/son maddeleri uyarınca mahkumiyet (sanıklar hakkında ayrı ayrı)

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İddianamedeki anlatım ve daha önce verilen bozma kararının kapsamına göre müsnet suçtan dava açıldığı anlaşılmakla kovuşturma aşamasından soruşturma aşamasına geçilemeyeceği ilkesi de gözetildiğinde, sanıklar hakkında TCK 302/1 maddesinden açılmış bir dava bulunmadığından bahisle bozma istenilen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanıklar hakkında Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan tayin olunan temel cezanın 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca arttırılmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanıkların suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde aşağıdaki husus dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53/1. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, bu itibarla belirtilen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasından TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlar bütünüyle çıkarılarak yerlerine "Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.