Hırsızlık - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/9517 Esas 2016/1104 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/9517
Karar No: 2016/1104
Karar Tarihi: 03.02.2016

Hırsızlık - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/9517 Esas 2016/1104 Karar Sayılı İlamı

Özet:

22. Ceza Dairesi tarafından incelenen dosya, hırsızlık suçu sebebiyle verilen mahkumiyet hükümlerinin sanıklara işbu mahkeme kararının yokluğunda tebliğ edildiği ve sadece bir sanığın temyiz talebinde bulunduğu, ancak sanıkların müdafii istemlerinin bulunmadığı ve vekalet-müdafiilik ilişkisinin varlığından söz edilemeyeceği tespit edilmiştir. Bu sebeple, dosya mahalline iade edilerek vekaletnamelerin araştırılması ve geçerli birer örneklerinin dosya içerisine eklenmesi istenmiştir.
Kararda, hırsızlık suçu işlemek suretiyle mağdurun mal varlığına izinsiz olarak el atıldığı gerekçesiyle Türk Ceza Kanunu'nun 141. maddesi uyarınca mahkumiyet hükmü verildiği belirtilmiştir. Ayrıca sanıkların duruşmalarda savunma haklarının korunması, suçlamaların somut biçimde ortaya konulması ve delillerin tümünün tartışılması gerektiği hususları da Ceza Muhakemesi Kanunu'nun ilgili maddeleri hatırlatılarak vurgulanmıştır.
22. Ceza Dairesi         2015/9517 E.  ,  2016/1104 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezaların türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Yokluklarında verilen mahkumiyet hükümlerinin, 28.06.2011 tarihinde sanık ..."ya bizzat, 30.06.2011 tarihinde ise sanık ..."ın adresine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, sanık ..."nın 30.06.2011 tarihli dilekçe ile temyiz talebinde bulunduğu, sanık ..."ın ise her hangi bir temyiz talebinde bulunmadığı, ancak 05.07.2011 havale tarihli dilekçeler ile sanık ... müdafii olarak Avukat ..., sanık ... müdafii olarak ise Avukat ..."ın temyiz talebinde bulunduklarının anlaşılması karşısında; sanıkların gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında alınan savunmalarında, müdafii istemlerinin bulunmadığını beyan etmeleri, adı geçen avukatların soruşturma ve kovuşturmanın hiçbir aşamasında sanıklar müdafiileri olarak hazır bulunmamaları, dosya içerisinde sanıklar tarafından usulüne uygun şekilde verilmiş vekaletname örneklerinin bulunmaması ve zorunlu müdafiiliği gerektiren herhangi bir ilişkinin olmaması hususları dikkate alındığında, sanık ... ile Avukat ..., sanık ... ile Avukat ... arasında yasal anlamda vekalet-müdafiilik ilişkisinin varlığından söz edilemeyeceğinden, öncelikle sanık ... ile Avukat ..., sanık ... ile Avukat ... arasında vekalet ilişkisinin olup olmadığı araştırılıp, geçerli birer vekaletnamelerin olması halinde, vekaletnamelerin onaylı birer örneklerinin dosya içerisine eklenerek incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline İADE edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 03/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.