22. Hukuk Dairesi 2016/28510 E. , 2020/643 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 04/04/2011 tarihinde haksız işten çıkartılması ile ilgili olarak açtıkları işe iade davasının kabulüne karar verildiği ve kararın Yargıtay tarafından onanmak suretiyle kesinleştiğini ileri sürerek, işe başlatmama tazminatı, 4 aylık ücret alacağı (boşta geçen süre), kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kömür yardımı, sosyal yardım, yıllık izin ücreti, ayakkabı fişi, vardiye sorumluluk parası, yardımlaşma sandığı, ikramiye, yemek, yol, sabun ve havlu ücretleri ile ücret farkı alacağının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir..
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Mahmece tesis edilen kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde belirtilen şartları taşıyıp taşımadığı konusunda uyuşmalzık bulunmaktadır.Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.Kararın asli unsurlarından olan gerekçenin de hüküm fıkrasına uygun biçimde kararda yer alması gerekir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 1991/7 esas; ve 1992/4 karar sayılı ve 10.04.1992 günlü kararı) Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denebilir ki, dava içinden davalar doğar ve hükmün hedefine ulaşması engellenir. Kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz.
Davanın reddine veya kabulüne dair karar tefhim edildikten sonra bundan dönülerek yeni ve bundan farklı bir hüküm kurulamayacağı gibi, gerekçeli kararın kısa karara uygun yazılması ve kısa kararla çelişik olmaması da gerekir. Aksinin kabulü mahkemelere güveni sarsacağı gibi Anayasa ve kanunlarda yer alan açık kurallara aykırılık oluşturur.Somut olayda, davacı dava dilekçesinde, 8.000,00 TL kıdem, 2.000,00 TL ihbar, 6.000,00 TL işe başlatmama, 4.750,00 TL boşta geçen süre, 100,00 TL kömür yardımı, 100,00 TL sosyal yardım, 750,00 TL yıllık izin, 10,00 TL ayakkabı fişi, 50,00 TL vardiya sorumluluk parası, 100,00 TL yardımlaşma sandığı alacağı, 500,00 TL ikramiye, 200,00 TL yemek, 80,00 TL yol, 10,00 TL sabun ve havlu, 250,00 TL ücret farkı olmak üzere toplam 22.900,00 TL talep etmiş, davacı ıslah dilekçesi ile taleplerini artırarark 23.761,66 TL kıdem, 6.701,40 TL ihbar, 10.333,35 TL işe başlatmama, 5.780,08 TL boşta geçen süre, 333,33 TL kömür yardımı, 400,00 TL sosyal yardım, 3.010,00 TL yıllık izin, 49,31 TL ayakkabı fişi, 280,00 TL vardiya sorumluluk parası, 100,00 TL yardımlaşma sandığı alacağı, 1.900,30 TL ikramiye, 884,00 TL yemek, 364,00 TL yol, 10,00 TL sabun ve havlu, 367,71 TL ücret farkı olmak üzere toplam 53.865,14 TL talep etmiştir. Mahkeme 4 bolu bendte 4 aylık sosyal hak ve ikramiye alacağına yönelik talebi kısmen kabul etmiş ve 3.576,94 TL üzerinden kabul kararı vermiştir. Ancak bilirkişi raporunda bu alacak kalemlerinin toplamı 4.220,94 TL’ye takabül etmektedir. Mahkeme gerekçesinde bilirkişi Av. ... tarafından düzenlenen rapor hüküm vermek için yeterli ve açıklayıcı bulunarak dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi doğrultusunda davacı tarafın talebiyle bağlı kalınarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiğini belirtmiş ise de, davacının talebinin de rapordaki miktar olduğu ancak 4 nolu bendteki toplam miktar üzerinden neden hüküm kurulmadığı anlaşılamamıştır. Bu durumda, kararın açıklanan gerekçesi ile kurulan hüküm sonucu arasında çelişki bulunduğu belirgindir.Hal böyle olunca, Mahkemece HMK"nın 297 ve 298. maddelerinin açık hükmü gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır.Ayrıca davacının 53.231,14 TL’lik alacağı kabul edildiği halde bu miktar için 6.205,42 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 5.913,16 TL’ye karar verilmesi de hatalı olmuştur.SONUÇ: Hükmün yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 20.01.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.