Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/44745
Karar No: 2015/37646
Karar Tarihi: 23.12.2015

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2014/44745 Esas 2015/37646 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2014/44745 E.  ,  2015/37646 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacılar, murisleri ... "un 11.12.2005 tarihinde nefes darlığı, göğsünün sol tarafında ağrı, sol kolda ağrı, kusma şikayetleri ile rahatsızlanması üzerine, davalı hastaneye kaldırıldığını, murislerine gece 1.00 den sabah 9.00 a kadar tansiyon ölçümü ve serum bağlanması dışında hiç bir tıbbi müdahalenin yapılmadığını, bilahare murislerinin kalp krizi sonucunda 13.45 de öldüğünü, davalı doktorun gerekli dikkat ve ihtimamı göstermeyerek, kusurlu davrandığını, diğer davalı Hastanenin de, istihdam eden sıfatıyla sorumlu olduğunu, manevi yönden çöküntüye uğrayıp, ruhsal bütünlüklerinin ağır şekilde ihlale uğradığını ileri sürerek, maddi ve manevi tazminat olmak üzere toplam 35000 TL nin 11.12.2005 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalıar, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, ceza mahkemsinde alnan ...ve ... raporları doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, davacıların murisinin rahatsızlanması sonucunda davalı doktora başvurduğu, doktorun kusuru nedeniyle tedavi edilmediği, sonucunda öldüğü iddiası ile açılmış bulunan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlık tedaviye başlamayan davalı doktorun, hukuka aykırı bir eyleminin, giderek kusurunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Davadaki ileri sürülüşe ve kabule göre dava temelini vekillik sözleşmesi oluşturmaktadır. Eş deyişle dava, davalı doktorun vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır. (BK.386, 390 md)
    Vekil, iş görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden değil de bu sonuca ulaşmak için yaptığı uğraşların özenle görülmemesinden sorumludur. Vekilin sorumluluğu, genel olarak işçinin sorumluluğuna ilişkin kurallara bağlıdır. (BK.390/11) vekil, işçi gibi özenle davranmak zorunda olup, hafif kusurundan bile sorumludur. (BK.321/1) o nedenle doktorun meslek alanı içinde olan bütün kusurları (hafifte olsa) sorumluluğun unsuru olarak kabul edilmelidir. Doktor, hastanın zarar görmemesi için yalnız mesleki değil, genel hayat tecrübelerine göre herkese yüklenebilecek dikkat ve özeni göstermek zorundadır. Doktor tıbbi calışmalarda bulunurken bazı mesleki şartları yerine getirmek hastanın durumuna deger vermek, tip biliminin kurallarını gözetip uygulamak tedaviyi her türlü ihtiyat tedbirlerini alarak yapmak zorundadır. Doktor ufak bır tereddüt gosteren durumlarda bu tereddüdu ortadan kaldıracak arastırmalar yapmak ve orada koruyucu tedbirler almakla yükümlüdür. Çeşitli tedavi yöntemleri arasında seçim yaparken hastanın özelliklerini gözönünde tutmalı onu gereksiz risk altına sokmamalı en emin yolu tercih etmelidir. Gerçekte de mesleki bir iş gören; doktor olan vekilden, ona güvenen müvekkil titiz bir ihtimam ve dikkat göstermesini beklemekte haklıdır. Titiz, özen göstermeyen bir vekil, BK. 394/1 uyarınca vekaleti gereği gibi ifa etmemiş sayılmalıdır.
    Somut olayda, akut kroner sendromunun klinik bulguları ön tanısı olan davacıların murisine buna yönelik tedavisinin başlanmadığı akabinde öldüğü anlaşılmaktadır. Davamızda, murisin ölümünde davalı doktorun kusurlu olup olmadığının saptanması gerekir. Mahkemece, hükme esas alınan ...Kurulundan alınan 11.08.2006 günlü rapor ...n alınan 5.11.2009 tarihli raporda, akut kroner sendromu klinik bulguları olan hastada ilk başvurusunda ön tanı olarak yazıldığı halde buna yönelik ...ve kan tetkiklerinin yapılmadığı ve bu nedenle tedavisine de başlanmamış olduğu, bunun tıp kurallarına uygun olmadığı, tıbbi belgelerdeki kayıtlara göre 11.12.2005 tarihinde saat 9.40 da dahiliye uzmanı tarafından değerlendirildiği, gerekli tetkikleri yaptırılarak myokard enfarktüsü tanısı koyulduğu, tanı konulduktan sonra yapılan tedavi ve girişimlerinin tıp kurallarına uygun olduğu,... bulgularına göre yaygın myokard enfarktüsü olan hastanın zamanında tedavisi başlamış olsa dahi mortalitenin yüksek olması sebebiyle davalı doktorun eylemi ile hastanın ölümü arasında kesin illiyet bağının kurulamayacağı mütalaa edilmiştir. Ceza Mahkemesinde aldırılan bu raporlar davacıların iddialarını karşılamaktan uzak olup inandırıcı ve tatminkar olmaktan uzaktır. Öyle olunca ceza mahkemesi yargılamasında aldırılan  ... kurulu  raporuna itibar edilip, hüküm kurulmaz.  O halde mahkemece yapılacak iş; üniversitelerin ilgili anabilim dallarından ve seçilecek konusunda uzman bilirkişilerden oluşmuş bir kurul aracılığı ile dosyadaki hastahane de tutulmuş dosya ve kayıtlar taraf savunmaları tüm deliller birlikte değerlendirilerek, yapılması gerekenle yapılan müdahale ve tedavinin ne olduğu, tıbbın gerek ve kurallarına göre olayda doktor hatası olup olmadığını gösteren nedenlerini açıklayıcı, taraf mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak ve böylece hasıl olacak sonuca uygun karar vermektir. Eksik inceleme ve mevcut delileri değerlendirmede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde davacılara iadesine, 23/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi