MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bilişim suçu
HÜKÜM : Beraat

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Suça konu kredi kartını şikayetçinin haberi olmaksızın, imzasını taklit etmek suretiyle alarak kullandığından bahisle açılan davada;sanığın "..."na ait kredi kartına başvuran ... dır, ben ancak sadece kredi kartını aldım, şifresini ... aldı, ben kartı kullanmadım, alışveriş ve harcamaları kendisi yapmıştır, biz kart geldiği esnada kendisi ile gayri resmi bir şekilde birlikte yaşıyorduk, ben kartı 2009 yılının 7. ayında teslim almıştım, bu kart ile şifreli veya şifresiz olarak herhangi bir alış veriş yapmadım, kartı ben akşam eve götürdüğümde kendisi müşteri hizmetlerini arayarak şifresini aldı, aynı zamanda kart ..."da kaldı, ben müştekinin de zararını giderdim, üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum" şeklindeki savunması, başvuru formu üzerindeki imzanın sanığa ait olduğunun saptanması, ilgili banka cevabında şifre oluşturma ile ilgili görüşme kayıtlarının bulunmadığı ancak ekstre hakkında bilgi verildiğinin bildirilmesi karşısında, ilgili bankadan çağrı merkezini arayan, bilgi mesajı gönderilen telefonun numaraları ve kime ait olduğunun, sözleşmede belirtilen telefon numarası ile aynı olup olmadığının tespiti, sonucuna göre sübutu halinde başkasına ait kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle oluşturulan sahte belgelerle bankaya müracaatı sonucu kredi kartı sözleşmesi düzenletmek, üretilen kredi kartını teslim almak eyleminin TCK.nun 245/2., 43. ve bu kredi kartını değişik zamanlarda kullanmaktan ibaret eyleminin ve 245/3., 43. maddelerine uyan suçları oluşturacağı da dikkate alınarak sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik incelemeye dayanarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 31.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.