Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11963
Karar No: 2017/235
Karar Tarihi: 16.01.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/11963 Esas 2017/235 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/11963 E.  ,  2017/235 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM, ECRİMİSİL


    Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece baz istasyonunun kaldırıldığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım yönünden davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil yönünden davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Davacı, 43 parselde kayıtlı taşınmazın maliki olduğunu, davalı şirketin izinsiz olarak taşınmaza baz istasyonu inşaa ettiğini, Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/90 D. İş sayılı dosyası ile bu durumun tespit edildiğini ileri sürerek, davalının elatmasının önlenmesini, baz istasyonunun kaldırılmasını ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 150.000,00 TL ecrimisil bedelinin faizi ile birlikte davalıdan tahisilini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece elatmanın önlenmesi ve yıkım yönünden davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil yönünden davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar Dairece; “...çekişme konusu taşınmazda baz istasyonunun kurulma tarihinin belirlenmesi bakımından tarafların tanık dahil her türlü delillerinin toplanması, baz istasyonunun davacı parseline kurulma tarihinin belirlenerek bu tarihten dava tarihine kadar olan dönem aralığı için ecrimisile karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir....” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, baz istasyonunun kaldırıldığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım yönünden davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Taşınmazın fuzuli işgali, haksız eylem niteliğinde olduğundan belirlenen ecrimisil bedeline ticari faiz yerine yasal faiz uygulanmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gibi dava dilekçesinde ticari faiz de talep edilmediğinden, davacının bu yöndeki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.

    ./..




    Davacının diğer temyiz itirazları ile, davalının temyiz itirazlarına gelince; bilindiği, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK"nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)
    25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay"ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
    Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK"nın 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır.
    Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir.
    Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
    İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
    Ne varki; mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
    Şöyle ki; dava konusu taşınmazın tarla niteliğinde olduğu, ziraat bilirkişi tarafından üretim gelirine göre ecrimisil hesaplanması gerekirken farklı yerlerde bulunan baz istasyonları emsal alınarak inşaat, fen ve emlak bilirkişiler tarafından ecrimisil hesabı yapıldığı, dolayısıyla hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verildiği, öte yandan davalı tarafından taşınmazın baz istasyonu olarak kullanılmaya başlandığı tarih 14.08.2008 olmasına rağmen 01.09.2008 tarihi dikkate alınarak ecrimisile hükmedildiği görülmektedir.


    ./..







    Hâl böyle olunca; mahallinde yeniden konusunda uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılması, yukarıda açıklanan ilkeler gözetilmek suretiyle hüküm kurmaya elverişli, ayrıntılı, denetlenebilir rapor alınması ve baz istasyonunun kullanmaya başlandığı tarih dikkate alınarak hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir..
    Tarafların, temyiz itirazları yukarıda değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, 16.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi