Karşılıksız yararlanma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2017/2030 Esas 2017/3485 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2030
Karar No: 2017/3485
Karar Tarihi: 27.03.2017

Karşılıksız yararlanma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2017/2030 Esas 2017/3485 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından görülen bir karşılıksız yararlanma suçu dosyasında, hüküm açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihten itibaren denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde mahkemece hüküm açıklanacağı düzenlemeleri hatırlatılmıştır. Dosyanın incelenmesi sonucunda, sanığın suçun işlendiği tarihte duran zamanaşımının yeniden işlemeye başladığı belirlenmiştir. Sanığın suçu işlediği tarihten hüküm tarihine kadar geçen süre nedeniyle, dava zamanaşımı bakımından 765 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümlerinin sanık yararına olduğuna karar verilmiştir. Ayrıca, 102/4, 104/2. maddeleri ile 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun aynı suça ilişkin maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, hüküm açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleştiği tarihte duran ancak deneme süresinde ikinci suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayan kesintili zamanaşımının sanık lehine hesaplanması gerektiği kararlaştırılmıştır. Son olarak, kanun maddeleri detaylı bir şekilde açıklanmamıştır.
2. Ceza Dairesi         2017/2030 E.  ,  2017/3485 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Karşılıksız yararlanma
    HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığı

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 8. fıkrasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve maddenin 11. fıkrasında, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde mahkemece hükmün açıklanacağı düzenlenmiş olup, duran zamanaşımının, denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, dosya kapsamına göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 25.10.2011 tarihi itibariyle duran zamanaşımının kesinleşen sonraki mahkumiyete konu suçun işlendiği 15.10.2013 gününde yeniden işlemeye başladığı belirlenerek yapılan incelemede;
    Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK’nın 492/2 maddesinde belirtilen suç için öngörülen cezanın türü ve yukarı sınırına göre, aynı Kanun"un 102/4, 104/2. maddeleri ile 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın aynı suça uyan 163/3, 66/1-e, 67/4. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, anılan Kanun"un 7/2, 5252 sayılı Kanun"un 9/3. maddeleri ışığında, dava zamanaşımı bakımından 765 sayılı TCK hükümlerinin sanık yararına olması ve aynı Kanun"un 102/4, 104/2. maddeleri uyarınca hesaplanan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleştiği 25/10/2011 tarihinde duran ancak deneme süresinde ikinci suçun işlendiği 15/10/2013 tarihinde tekrar işlemeye başlayan 7 yıl 6 aylık kesintili zamanaşımının suçun işlendiği 15/07/2004 tarihinden hüküm tarihine kadar geçmesi nedeniyle sanık hakkında açılan davanın düşürülmesi yerine yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 27/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.