23. Hukuk Dairesi 2014/8352 E. , 2015/2157 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 02.07.2014 gün ve 2513 Esas, 5072 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin 44 kooperatifin biraraya gelmesinden oluştuğunu ve 1949 yılından beri faaliyette bulunduğunu, müvekkilinin anasözleşme gereğince çalışmalar yaparak kredi kullandığını, bu kredileri de birlik üyesi kooperatiflere aktardığını ve taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, davalı kooperatifin yönetim kurulu kararı uyarınca hazırlanan borç ve alacak tablosunda davalının 28.02.2010 tarihi itibari ile faiz dışında müvekkiline 9.048.677,99 TL borçlu olduğunun tespit edildiğini, ancak şimdilik bu alacaktan 5.998.639,20 TL"nin tahsilini talep ettiklerini ileri sürerek, bu bedelin dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava dilekçesinde davalı olarak "...Kooperatifi"nin hasım gösterildiğini oysa müvekkilinin ünvanının "... Kooperatifi" olduğunu, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, tarafların arasında yazılı cari hesap sözleşmesi olmamasına rağmen, fiili olarak cari hesap ilişkisi içinde çalışıldığını, davacının cari hesap ortaklık ilişkisi devam ettiği sürece cari hesabı kesmeden talepte bulunamayacağını, davacının kendisine borcu olan diğer kooperatiflerden bir talepte bulunmadan, müvekkili hakkında açtığı davanın Kooperatifler Kanunu"nun 23. maddesindeki eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, müvekkili kooperatifin 01.09.2010 tarihli genel kurulda ortaklarından ürün alması için borçlanılmasına izin alındığını, bu kararın kanun ve anasözleşmeye uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiş, davalı vekili 25.12.2012 tarihli dilekçesi ile cevap dilekçesinin ıslah edilerek 10.12.2010 tarihinde zamanaşımı def"i ileri sürdüklerini, davacının buna itiraz etmediğini, ancak HMK"nın 176. maddesi, BK"nın 147/5. maddesi uyarınca davacının ileri sürdüğü alacakların büyük kısmının zamanaşımına uğradığını ifade etmiştir.
Mahkemece, taraflar arasında yazılı olarak yapılmış bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığı, TTK"nın 87/2. maddesi uyarınca cari hesap sözleşmesinin yazılı olarak yapılması gerektiği, bu nedenle tarafların tuttukları borç-alacak kayıtlarının "açık hesap" niteliğinde olduğu, davacının birlik üyesi olan davalıdan alacağını talep etmesi için ortaklıktan
çıkarılmanın zorunlu olmadığı, birlik anasözleşmesinin 15. maddesinin ortaklıktan ayrılmanın sonuçları ile ilgili olduğu, davacının ortağını çıkarmadan da alacağını talep etmesinin mümkün olduğu, dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 133/1. maddesinde borçlunun borcunu ikrar etmesi veya kısmi ödeme yapması yahut kefil göstermesi halinde zamanaşımının kesileceğinin hüküm altına alındığını, aynı düzenlemenin 6098 sayılı mer"i TBK"nın 154. maddesinde de yer aldığı, somut olayda davalı yönetim kurulunun 07.04.2010 tarih 24/1 no"lu kararı ile 01.08.2000-28.02.2010 dönemine ilişkin olarak, davacıya olan borcunun 9.048.677,99 TL olduğunun belirtildiği ve bunun davacıya bildirildiği, bu nedenle zamanaşımının kesildiği, davalının zamanaşımının itirazının yerinde olmadığı, 4572 sayılı Yasa"da 6455 ve 6456 sayılarla Yasa"larla yapılan değişikliğin somut olayda uygulanma imkanının olmadığı, davacının alacaklı olduğu miktardan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.998.639,20 TL talep ettiği gerekçesi ile taleple bağlılık ilkesi gereği davanın bu miktar üzerinden kabulüne, dava tarihinden itibaren avans faizi yürütülmek üzere davalıdan tahsiline dair verilen karar davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 02.07.2014 gün ve 2014/2513 Esas, 2014/5072 Karar sayılı ilamıyla onanmıştır.
Bu kez, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan aşağıdaki bent dışında kalan diğer karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.
2- Mahkemece hüküm altına alınan alacağın avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiş ise de, kooperatif ile ortağı arasındaki ilişkinin ticari ilişki olmadığından ticari temerrüt faizine hükmedilemez. Davacı yan, yasal faiz üzerinde bir faiz oranına hükmedilmesi gerektiğini de kanıtlamamıştır. Mahkeme hükmünün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden,HUMK"nın 438/7. Maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer karar düzeltme isteminin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle karar düzeltme isteminin kabulü ile kararın (HÜKÜM) ilk satırında bulunun “avans” sözcüğünün hükümden çıkarılarak yerine “yasal” ibaresinin yazılarak hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, evvelce alınan onama harcı ile temyiz peşin harcı ve karar düzeltme harcının istek halinde davalıya iadesine, 31.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.