11. Ceza Dairesi 2016/4626 E. , 2017/1224 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
I-Sanık hakkında defter ve belge ibraz etmeme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-213 sayılı Kanunun 139/2. maddesinde, incelemenin dairede yapılmasını gerektiren nedenlerden birinin varlığı önceden belirlenmeden faaliyetini sürdüren mükelleflere defter ve belgelerin ibrazı için yapılan tebligatların hukuken geçerli olmayacağı cihetle, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi açısından, sanığın işyerinin tebligat tarihinde faal olup olmadığı araştırılıp hesapların dairede incelenmesine imkan veren 213 sayılı Yasanın 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediği vergi dairesinden sorularak sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı gerekçe ve eksik soruşturma sonucu hüküm tesisi,
2- Kabule göre de; 5271 sayılı CMK"nın 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. İncelenen dosyada, defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu neticesinde oluşan herhangi bir somut maddi zarar bulunmadığı cihetle, sabıkası bulunmayan ve hükmolunan cezası ertelenen sanık hakkında zarar giderilmediğinden bahisle yasal olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına hükmedilmesi,
II-Sanık hakkında 2004 ve 2005 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen hükme yönelik sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup iddianamade açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı, sanık hakkında “2004 ve 2005 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak” suçundan vergi incelemesi yapıldığı, vergi tekniği raporu, vergi suçu raporu ile dava şartı olan “mütalaa” yazısının “2004 - 2005 takvim yılında sahte fatura kullanmak” suçu ile ilgili olduğu, iddianame ile "2004-2005 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak” suçundan kamu davası açıldığı, "sahte fatura kullanmak" ve "sahte fatura düzenlemek" suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olduğu, birinin diğerine dönüşmeyeceği, ayrıca ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05.03.2002 gün ve 28/179 sayılı kararında açıklandığı üzere her takvim yılının ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, aynı takvim yılında birden fazla sahte belge bulunması durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması ve her bir takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden kamu davası açılmamış olan "2004-2005 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek" suçundan tek mahkumiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.02.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.