4. Ceza Dairesi 2020/25976 E. , 2020/16413 K.
"İçtihat Metni" Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 10/12/2012 tarih 2012/7000 sayılı iddianamesi ile sanık ..."ın üzerine atılı imar kirliliğine neden olma suçundan eylemine uyan TCK 184/1, 58/2, 53. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
Mersin 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 29/11/2013 tarih ve 2012/1354 esas ve 2013/836 karar sayılı ilamıyla, TCK"nın 184/1, 62. maddesince 10 ay hapis ve TCK"nın 51/1 maddesine göre ertelenmesine karar verildiği,
Hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 18. Ceza Dairesi"nin 15/11/2017 Tarih ve 2015/41721 esas - 2017/12982 karar sayılı ilamıyla, sanık hakkında düzenlenen yapı tatil zaptında belirtilen değişikliklerin TCK"nın 184/1. maddesi kapsamında bina vasfında bulunup bulunmadığı, TCK"nın 184. maddesinin 12/10/2004 tarihinde yürürlüğe girmiş olması karşısında, suça konu imalatların hangi tarihte yapıldığı hususunda mahallinde keşif yapılarak bilirkişiden teknik verilere dayalı olarak rapor alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi, usul ve yasaya aykırı görüldüğünden hükmün bozulmasına karar verildiği,
Bozma üzerine yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, Mersin 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 21/12/2018 tarih ve 2018/2 esas ve 2018/932 sayılı kararıyla sanık hakkında TCK"nın 184/1, 62. maddesince 10 ay hapis ve TCK"nın 51/1 maddesine göre ertelenmesine karar verildiği,
Hükmün, O Yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 18. Ceza Dairesi"nin, 14/09/2020 tarih ve 2020/559 esas ve 2020/9384 karar sayılı ilamıyla onanması kararına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 14/11/2019 gün ve 2019/106066 sayılı yazısı ile itiraz edilmesi nedeniyle dosya Daireye gönderilmekle ele alındı;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz yazısında özetle;
İtiraza konu uyuşmazlık sanığın, ruhsatsız yaptırdığı inşaatın suç oluşturup oluşturmadığına ve 7143 sayılı Yasa kapsamında, Yapı Kayıt Belgesi alma başvurularının 30/06/2019 tarihine kadar uzatıldığı süre içinde Yapı Kayıt Belgesi alma hakkının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
18/05/2018 tarih ve 30425 sayılı Remi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun kapsamında,
MADDE16- 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 16- Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31/10/2018 tarihine kadar başvurulması, bu maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31/12/2018 tarihine kadar kayıt bedelinin ödenmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilebilir. Başvuruya konu yapının ve arsasının mülkiyet durumu, yapı sınıf ve grubu ve diğer hususlar Bakanlık tarafından hazırlanan Yapı Kayıt Sistemi"ne yapı sahibinin beyanına göre kaydedilir." hükmünü içermektedir.
Bunun yanında 30/06/2019 tarihli ve 1267 sayılı Cumhurbaşkanı kararının ekiyle;
MADDE 1- (1) 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılar için Yapı Kayıt Belgesi almak üzere 15/6/2019 tarihine kadar başvuruda bulunmuş olanların yapı kayıt bedeli ödeme süresi; yapı kayit bedelinin en az %25"inin 31/7/2019 tarihine kadar peşin olarak, kalan kısmının ise takip eden aylarda taksitli olarak ve her ayın birinde kalan kısmın %2 oranında artırılması suretiyle hesaplanacak miktarın yatırılması şartıyla 31/12/2019 tarihine kadar uzatılmıştır, şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Bu yasal düzenlemeler kapsamında, sanık ... hakkında Mersin 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nce yapılan 21/12/2018 günlü son duruşmada sanığın, Yapı Kayıt Belgesi almadığı, Mersin Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü"nce bildirilmiş ise de; suça konu yapı kayıt belgesi başvurularının 15/06/2019 tarihine kadar uzatılması karşısında Mahkemece bu süre beklenilmeden yani sanığın yasal hakkının kullanmasına yasal imkan tanınmadan sanık hakkında mahkumiyet kararına hükmedildiği bu durumun hukuka aykırılık oluşturduğu ve sanığa 30/06/2019 tarihli ve 1267 sayılı Cumhurbaşkanı Kararında öngörülen yasal süre beklenildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında verilen mahkumiyet kararının onanmasına yönelik, Yargıtay (Kapatılan) 18. Ceza Dairesi"nin 14/09/2020 gün ve 2020/559 esas, 2020/9384 sayılı kararına itiraz edilerek, kararın düzeltilmesi talep edilmiştir.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yerel Mahkemenin usul ve yasaya uygun kararı ve Yargıtay (Kapatılan) 18. Ceza Dairesi"nin 14/09/2020 gün ve 2020/559 esas, 2020/9384 karar sayılı ilamındaki gerekçeye göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazı yerinde görülmediğinden 6352 sayılı Yasa"nın 99/3. maddesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 308. maddesine eklenen 3. fıkra hükmüne göre dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na GÖNDERİLMESİNE, 16/11/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
Karşı Oy
Sanık hakkında imar kirliliğine neden olma suçundan açılan kamu davası sonucunda sanığın bu suçtan mahkumiyetine karar verilmiş, bu kararın dairemizin 15/11/2017 tarih ve 2015/41721 esas, 2017/12982 karar sayılı ilamı ile bozulması üzerine Yerel Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucun sanığın mahkumiyetine ilişkin karar, Dairemizce oy çokluğu ile onanmıştır.
Dairemiz bozma kararından sonra 3194 sayılı Yasa"nın geçici 16.maddesi (Ek:11/05/2018 - 7143016 md.)/5. fıkrasında "yapı kayıt belgesi verilen yapılarla ilgili bu kanun uyarınca alınmış yıkım kararı ile tahsil edilemeyen idari para cezaları iptal edilir." hükmüne amir olup, yapı kayıt belgesi alınması halinde Dairemiz uygulamalarınca da sanık hakkında cezaya hükmedilmediği ve yapı kayıt belgesi başvurularının 30/06/2019 tarihine kadar uzatılması karşısında Mahkemece bu süre beklenilmeden yani sanığın yasal hakkının kullanmasına müsaade edilmeden mahkumiyet kararına hükmedildiği anlaşılmakla, sanığa tanınan yasal süre beklenildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle sayın Dairenin oy çokluğu ile alınan kararına katılmıyoruz.