6. Ceza Dairesi 2018/2662 E. , 2020/2093 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık ... hakkında Niğde 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 02.12.2008 gün ve 2007/643 – 2008/668 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 142/1-b, 143, 31/2. ve 62. maddeleri uyarınca 11 ay 20 gün hapis cezası verilip aynı yasanın 50/1-b maddesi uyarınca seçenek yaptırıma çevrilmesine karar verildiği, sanık savunmanı tarafından temyiz edilen söz konusu hükmün Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin 23.06.2014 gün, 2012/4252 - 2014/12897 karar sayılı ilamıyla bozulduğu,
İlk derece mahkemesince, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda verilen 22.04.2015 gün ve 2014/406 - 2015/426 sayılı karar ile, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143, 168/2, 31/2, 62 maddeleri uyarınca verilen 7 ay 23 gün mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın 28.05.2015 günü itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
Sanığın, deneme süresi içinde kalan 30.07.2016 tarihinde işlediği silahla basit yaralama suçu ile ilgili olarak Niğde 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 30.11.2017 gün ve 2017/259 - 2017/614 sayılı kararı ile; 5237 sayılı TCK’nin 86/2, 86/3-e, 29, 62. maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile mahkumiyetine karar verildiği ve anılan hükmün 10.01.2018 tarihinde kesinleştiği,
Deneme süresi içinde yeni suç işlediği anlaşılan sanık hakkında, Niğde 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından dava dosyasının yeniden ele alındığı, duruşma açılarak yapılan yargılama sonucunda, 30.01.2018 gün ve 2018/77 - 2018/69 sayılı karar ile açıklanması geri bırakılan 22.04.2015 günlü hükmün açıklandığı ve sanık savunmanının anılan karara karşı temyiz davası açtığı anlaşılmış olup;
Yargıtay Yüksek Ceza Genel Kurulu"nun 01.03.2016 tarih 2015/3-599 Esas, 2016/99 Karar sayılı ilamında; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin davalarda dava zamanaşımı süresinin ne zaman duracağı ve ne zaman işlemeye başlayacağı tartışılmıştır. Anılan kararda; “Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda dava zamanaşımı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihte durmaya başlayıp denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde denetim süresi sonunda, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde ise yeni suçun işlendiği veya denetimli serbestlik tedbiri yükümlülüklerine aykırı davranıldığı tarihte dava zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlar” hükmüne yer verilmiştir.
Suç tarihinde 12-15 yaş aralığında bulunan sanık ...’nun eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nin 142/1-b, 143/1, 31/2, 168/2, 62/1, 50/3, 52/2. maddelerindeki ceza için, aynı Yasanın 66. maddesinde 15 yıllık süre belirlendiği, TCK"nin 66. maddesinin 2. fıkrası uyarınca ise 12-15 yaş grubunda bulunan sanık için bu sürenin yarısını geçmesiyle kamu davasının düşeceği öngörülmüştür. Yine aynı yasanın 67. maddesinin son fıkrasında dava zamanaşımının yasada tahdidi olarak öngörülen sebeplerle kesilmesi halinde, zamanaşımı süresi ile ilgili suça ilişkin olarak yasada belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzayacağı öngörülmüştür. Buna göre sanığın eylemine uyan atılı suçun olağan zamanaşımı süresi 7 yıl 6 ay olup, olağanüstü halde kesintili zamanaşımı süresi ise 11 yıl 3 ay olacaktır.
Somut olayımızda; sanık ...’nun eylemine uyan “Nitelikli hırsızlık” suçunun TCK"nin 66/1-d maddesi uyarınca 15 yıllık dava zamanaşımına tabi olduğu, 12-15 yaş grubunda olan sanık hakkındaki dava zamanaşımının bu sürenin yarısı olan 7 yıl 6 aylık süreye karşılık geldiği, aynı Kanunun 67/4. maddesi uyarınca da dava zamanaşımını kesen sebeplerin varlığı halinde bu sürenin 11 yıl 3 aya kadar uzayacağı, bu duruma göre Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun yukarıda anılan kararı ışığında; sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleştiği tarih olan 28.05.2015 tarihi ile sanığın ikinci suçu işlediği tarih olan 30.07.2016 tarihi arasında dava zamanaşımı süresinin 1 yıl 2 ay 2 gün süreyle durduğunun kabulü gerektiğinden, bu sürenin olağanüstü zamanaşımı süresine eklenmesi halinde, sanık hakkında açılmış bulunan kamu davasında olağanüstü zamanaşımı süresinin 03.08.2019 tarihinde, inceleme tarihinden önce dolmuş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 18.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.