Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2015/7676 Esas 2016/902 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7676
Karar No: 2016/902
Karar Tarihi: 15.02.2016

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2015/7676 Esas 2016/902 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan menfi tespit davasında, davalı tarafından temyiz edilmiş ve dava kambiyo senedine dayalı icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olarak açılmıştır. Kira ilişkisi de bulunan davada Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevine dair düzenlemeler gereği Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı vermesi gerektiği fakat işin esasının incelenerek hüküm verilmesinin doğru olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle hüküm bozulmuştur. 6100 Sayılı HMK'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1 / a bendi gereğince, kiralanan taşınmazların ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. Bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiştir.
6. Hukuk Dairesi         2015/7676 E.  ,  2016/902 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Menfi tespit
    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, kambiyo senedine dayalı icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti,takip konusu senedin iptali istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK"nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1 / a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu"na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK.dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir.
    Dava, kambiyo senedine dayalı icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup taraflar arasında kira ilişkisi bulunmaktadır. Davanın, 6100 Sayılı HMK.nun yürürlüğe girmesinden sonra 06.12.2011 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemenin yukarıda belirtilen yasal düzenleme gereği dava dilekçesini görev yönünden ret ederek görevsizlik kararı ile dosyayı görevli sulh hukuk mahkemesine göndermesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA,bozma nedenine göre temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesin 15/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.