Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2007/10-675
Karar No: 2007/722

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2007/10-675 Esas 2007/722 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2007/10-675 E.  ,  2007/722 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Konya 1.İş Mahkemesi
    TARİHİ : 10/07/2006
    NUMARASI : 2006/3028 E-2007/483 K.

    Taraflar arasındaki “tespit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Konya 1.İş Mahkemesince davanın reddine dair verilen 13.04.2006 gün ve 2005/32 E- 2006/328 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 02.10.2006   gün ve 2006/8095-11945 sayılı ilamı ile; (...Dava, askerlik borçlanma süresine ilişkin olarak, 1 yıllık sürenin 365 gün olarak değerlendirilerek, 01.01.2005 tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlanmasına ilişkindir. Mahkemece, 506 sayılı Kanun"un Ek 5 ve 6. maddeleri gereği 1 yılın 360 güne tekabül etmekte olup, bu şekilde tesis edilen kurum işleminin yerinde olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
    506 sayılı Kanunun dava konusu ile ilgili 4958 Sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 60/f maddesi gereğince, er olarak askerlikte geçen sürenin tamamına borçlanma imkanı getirilmiştir. Kanun hükmünün bu açık ifadesi karşısında, davacının fiilen askerlik yaptığı sürenin tamamını borçlanabilmesi mümkün görülmektedir. 506 sayılı kanunda bu yaklaşımı engelleyecek aksine bir hükümde bulunmadığına göre, somut olayda 506 sayılı kanunun 60/f maddesi gereğince fiili      askerlik süresinin tamamının borçlanılmasına imkan tanınması gerekirken, kurumun aksine düşünce ile 1 yıllık sürenin 360 gün üzerinden hesaplanmak suretiyle borçlanma yapmış olması yasa hükmüne uygun bulunmamaktadır. Bu bağlamda, kurum işlemi doğrultusunda, mahkemece tesis edilen hükümde yerinde değildir.
    Yapılacak iş; tahsis için öngörülen prim ödeme gün sayısının bakiye borçlanma bedelinin ödenmesi ile yerine getireleceği dikkate alınarak, öncelikle fiili askerlik süresinin tesbiti ile ölüm aylığı bağlanabilmesi için gerekli olan süreye ilişkin olarak bakiye borçlanma bedelinin ödenmesi için davacıya mehil verilmeli; bakiye borçlanma bedelinin ödenmesi halinde, ödemeyi takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanmasına karar verilmelidir.
     Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular gözönünde bulundurulmaksızın mahkemece yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
     O hâlde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

     

      HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava ölüm aylığına hak kazanıldığının tespiti ile aksine kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, muris sigortalının 1 yıl 8 ay askerlikte geçen süresinin hesabında, yılın 360 gün, ayların ise 30 gün üzerinden hesaplanması gerektiği, bu sürelerle yapılacak borçlanma uyarınca, davacılar murisinin toplam sigortalılık süresinin 1797 gün olduğu, ölüm aylığına hak kazanabilmek için aranan 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olma koşulunun yerine getirilemediği belirtilerek istemin reddine karar verilmiştir.
    Yüksek Dairenin yukarıda yazılı bozma kararı üzerine direnme kararı verilmiştir.
    Sosyal güvenlik mevzuatında; aylık prim ve hizmet belgelerinin düzenlenmesinde, itibari hizmet ve yıpranma payı gibi sürelerin belirlenmesinde tam yılın 360, ayın ise 30 gün olarak hesaplamada dikkate alınması gerektiğini içeren bir çok düzenleme bulunmaktadır. Bu düzenlemelerin temelinde yatan düşünce, Kurum kayıtlarının tutulmasında ve oransal olarak hesaplanması gereken süreler yönünden kolaylık ve yeknesaklık sağlamaya yönelik olup, amaç, Anayasa’nın 60.maddesi ile güvence altına alınan “sosyal güvenlik hakkı"nın daraltılması- sınırlandırılması olmadığı her tür tartışmanın dışındadır.
    Borçlanma hakkı ise sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısına hak kazanabilme yönünden getirilmiş istisnai düzenlemelerdir.
    506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 60/F maddesinde yer verilen düzenlemede “...er olarak silah altında veya yedek subay okulunda geçen sürelerinin tamamını veya bir kısmını, kendilerinin veya hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları halinde” borçlanılabileceği hüküm altına alınmıştır. Anılan madde ile askerlikte geçen sürenin tamamının borçlanılabileceğinin öngörülmüş olması, ayrıca, sosyal güvenliğe hakim “sigortalı lehine yorum ilkesi” uyarınca, sigortalı ya da hak sahiplerinin, askerliğin başlangıcından terhise kadar geçen tüm fiili süreyi borçlanabileceğinin kabulü gerekir.
    Kaldı ki, 5561 sayılı Kanunun 1.maddesi ile değişik 506 sayılı Kanunun 66/c maddesinde, ölüm aylığı için aranan 1800 gün prim ödemiş olma koşulunun 900 gün olarak değiştirilmiş olması, aynı Yasanın Geçici 93.maddesi uyarınca 5561 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce bu değişiklikle öngörülen şartları yerine getiren sigortalının hak sahiplerinin aylıkları bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren başlatılması gerektiği de dikkate alınmalıdır.
    Belirtilen bu yasal ve maddi olgular gözetildiğinde; davalı kurumdan, davacının ödediği borçlanma tutarının kaç prim ödeme gün sayısına karşılık geldiği sorularak, bu sürenin diğer prim gün sayısına eklenmesi ile 1800 gün koşulunun oluşması halinde ödeme tarihini takip eden aybaşından itibaren, eğer borçlanılan sürenin 1800 gün koşulunu sağlamadığı anlaşılırsa, 506 sayılı Kanun’un Geçici 93.maddesi uyarınca 5561 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce bu değişiklikle öngörülen şartları yerine getirdiği anlaşılmakla, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren ölüm aylığına hak kazanıldığının tespitine karar verilmesi gerekir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve Ozel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.10.2007 gününde, oybirliği ile karar verildi.

     


     
     
     
     


     
     
     

     

     

     


     
     
     
     


     
     
     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi