1. Ceza Dairesi 2016/3740 E. , 2016/4245 K.
"İçtihat Metni"(KANUN YARARINA BOZMA)
Foça Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan ..."in firar ettiği gerekçesiyle, Açık Ceza İnfaz Kurumuna Ayrılma Yönetmeliğinin 12/1 -b maddesi gereğince kapalı ceza infaz kurumuna iadesine dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının 11/01/2016 tarihli ve 2016/77 sayılı kararının onaylanması talebi üzerine yapılan incelemede, hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna iade kararının kaldırılmasına ilişkin Karşıyaka İnfaz Hâkimliğinin 11/01/2016 tarihli ve 2016/79 esas, 2016/53 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/01/2016 tarihli ve 2016/179 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Her ne kadar Karşıyaka İnfaz Hâkimliğinin 11/01/2016 tarihli kararı ile Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 25/06/2015 tarihli ve 2015/8588 esas, 2015/3318 sayılı kararının gerekçe gösterilerek açık ceza infaz kurumunda iken firar eden hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna iadesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş ise de;
Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 25/06/2015 tarihli ve 2015/8588 esas, 2015/3318 sayılı kararının, cezasını doğrudan doğruya açık ceza infaz kurumunda çekmekte iken firar eden hükümlünün kalan cezasını ne şekilde infaz edeceğine ilişkin olduğu, anılan Yargıtay ilamında bu durumun “5275 sayılı Kanunun 14/4 maddesinde; “Açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerden kınamadan başka bir disiplin cezası alanlar kurum yönetim kurulunun kararı ile kapalı ceza infaz kurumlarına geri GÖNDERİLİRLER,” yine Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 12/1-b maddesindeki (1) Açık kurumlarda cezası infaz edilmekte olan hükümlülerden;...B)Firar edenler,.... kurum yönetim kurulu kararı ile kapalı kurumlara İADE EDİLİR..." şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; gerek 5275 sayılı Kanunun 14/4 maddesinde, gerekse Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 12/1-b maddesinde özellikle vurgulanan “iade edilir” sözcüğünün “kapalı ceza infaz kurumundan, açık ceza infaz kurumuna ayrılanları kapsamına alan bir sözcük olarak kabulünün mümkün olmasına karşın, anılan maddelerin infaza doğrudan doğruya açık ceza infaz kurumunda başlayanları da kapsadığına dair herhangi bir ibareyi içermemiş olması" şeklinde ifade edildiği,
Bu kapsamda, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/79 değişik iş sayılı kararı ile içtima edilen 6 yıl 8 ay 816 gün hapis cezasına hükümlü ..."in iş bu cezasının Kula K2 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda infaz edilmekte iken hükümlünün 17/04/2014 tarihinde Salihli Açık Ceza İnfaz Kurumuna ayrılmasını müteakip kalan cezasının nakil ile gittiği Foça Açık İnfaz Kurumunda infaz edilmesi esnasında 09/01/2016 tarihi itibariyle özel izinden dönmeyerek hakkında firardan işlem yapıldığının anlaşılması karşısında, 5275 sayılı Kanun"un 44/3-1 maddesinde firar fiiline hücreye koyma disiplin cezasını öngören düzenleme ile aynı Kanun"un 14/4. maddesinde yer alan "Açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerden kınamadan başka bir disiplin cezası alanlar...kurum yönetim kurulunun kararı ile kapalı ceza infaz kurumuna geri gönderilirler. Bu karar infaz hakiminin onayına sunulur.” şeklindeki düzenleme ve yine Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği"nin 12/1-b maddesinde yer alan “Açık kurumlarda cezası infaz edilmekte olan hükümlülerden........b)firar edenlerin....... kurum yönetim kurulu kararı ile kapalı kurumlara iade edilir ve bu karar derhal infaz hakimliğinin onayına sunulur.” şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde hükümlünün firar eylemi nedeniyle kalan cezasını kapalı ceza infaz kurumunda geçirmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 19.04.2016 gün ve 94660652-105-35-4038-2016-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 106/3. maddesindeki “ (Değişik fıkra:18.06.2014 - 6545 s.K./81.mad) Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet Savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün, hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir”,
Aynı Kanunun 14/4 maddesindeki; “Açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerden kınamadan başka bir disiplin cezası alanlar kurum yönetim kurulunun kararı ile kapalı ceza infaz kurumlarına geri gönderilirler”,
Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 8. maddesindeki; “(1) Kapalı kurumlarda bulunan hükümlülerden; a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm olanlar, b) Haklarında ikinci defa tekerrür hükümleri uygulananlar, c) Haklarında iyi hâl kararı verilse bile, 5275 sayılı Kanunun 44 üncü maddesinde sayılan eylemlerden dolayı toplam üç kez hücreye koyma cezası alanlar, ç) Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, 6 ncı maddenin ikinci fıkrasının (c) ve (ç) bentleri dışında kalanlar, d) Koşullu salıverilme kararının geri alınması nedeniyle kalan cezası infaz edilmekte olanlar, e) Eğitimevleri hariç kapalı veya açık kurumlardan firar edenler, açık kurumlara ayrılamaz.”
Aynı Yönetmeliğin “Kapalıya iade" başlıklı 12/1. maddesindeki; (1) Açık kurumlarda cezası infaz edilmekte olan hükümlülerden;
a) Haklarında 5271 sayılı Kanunun 100 üncü maddesine göre tutuklama kararı verilenler,
b) Firar edenler,
c) Kınamadan başka bir disiplin cezası alıp disiplin cezası kesinleşenler,
ç) Bu Yönetmeliğin 5 inci maddesi gereğince doğrudan açık kurumlara gönderilenler hariç olmak üzere; yaş, sağlık durumu, bedensel veya zihinsel yetenekleri bakımından çalışma koşullarına uyum sağlayamayacakları tespit edilenler,
d) İş temin edildiği halde çalışmayanlar veya iş düzenine uyum sağlayamayanlar,
Kurum yönetim kurulu kararı ile kapalı kurumlara iade edilir ve bu karar derhâl infaz hâkimliğinin onayına sunulur. Kurum düzeni veya kişi güvenliğinin tehlike altında olması halinde asayiş ve düzeni sağlamak için hükümlünün disiplin cezasının kesinleşmesi beklenmeden tedbiren kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine kurum yönetim kurulu tarafından karar verilebilir.
(2) İnfaz edilen cezası dışında başka bir suçtan haklarında mahkûmiyet kararı verilenlerin cezaları toplandıktan sonra koşullu salıverilmelerine bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde belirtilen sürelerden daha fazla kaldığı tespit edilenler ile şartları tutmadığı halde açık kuruma ayrıldığı anlaşılanlar, kurum yönetim kurulu kararı ile kapalı kuruma iade edilir.
(3) Açık kurumun bulunduğu yerde kapalı kurum bulunmaması halinde hükümlü, o il sınırları içerisindeki kapalı kuruma Bakanlıktan izin alınmadan gönderilir.
Şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; gerek 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 14/4. maddesinde gerekse Açık
Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 12/1-b maddesinde özellikle vurgulanan “İade Edilir” sözcüğünün “kapalı ceza infaz kurumundan, açık ceza infaz kurumuna ayrılanları kapsamına alan bir sözcük olarak kabulünün mümkün olduğu, söz konusu maddelerin ödenmeyen adli cezasından çevrilmiş hapis cezasına hükümlü olan ve yasa gereği infazına doğrudan doğruya açık ceza infaz kurumunda başlayanları da kapsadığına dair herhangi bir açıklamanın bulunmadığı, Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 8. maddesinin kapalı kurumlarda cezasını infaz etmekte olan hükümlülerle ilgili bir düzenleme olduğu, ceza hukukunda; sanık aleyhine kıyasın yasak olmasının kanunilik ilkesinin doğal sonucu olduğu gibi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2. maddesinin 3. fıkrasında "Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz." şeklinde ki düzenlemenin, bir anlamda hükümlünün durumunu ağırlaştırdığı konusunda kuşku bulunmadığından ceza hükmü olarakta kabul edilebilecek olan disiplin cezaları için de geçerli olacağının kabulü gerektiği anlaşılmakla;
Somut olayımızda kesinleşen ve ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına dönüştürülmesinden sonra doğrudan doğruya açık ceza infaz kurumunda cezasını infaz etmekte iken firar eden hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna gönderilebileceğine dair mevzuatta açık bir hüküm bulunmadığından;
Dosya kapsamına göre Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/01/2016 tarihli ve 2016/179 değişik iş sayılı kararında isabetsizlik görülmediğinden, bu karara ilişkin Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün kanun yararına bozma talebinin CMK"nun 309. maddesi gereğince REDDİNE, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.