Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/1395
Karar No: 2014/5329
Karar Tarihi: 13.05.2014

İcbar suretiyle irtikap - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/1395 Esas 2014/5329 Karar Sayılı İlamı

Özet:


5. Ceza Dairesi tarafından verilen 2014/1395 E., 2014/5329 K. sayılı kararda, sanıkın icbar suretiyle irtikap suçu işlediği belirlenmiş, ancak 2008/253 Esas sayılı dosyadaki eylemlerinden beraatine karar verilmiştir. Mahkeme, sanığın birleşen dosyadaki diğer eylemlerinden mahkumiyetine karar vermiştir. Mahkeme ayrıca, başka bir suçtan mahkum olan sanığın, tutuklulukta geçirdiği sürelerin bu dosyadaki infaz süresinden mahsup edilip edilmediğini araştırmadan TCK'nın 63. maddesinin uygulanmasına karar verilmesini yerinde görmediğini belirtmiştir.
Kararda, icbar suretiyle irtikap suçunun mağdurun iradesini baskı altında tutmaya elverişli olmak koşuluyla, doğrudan doğruya veya dolaylı biçimde yapılan her türlü zorlayıcı hareketin icbar kavramına dahil olduğu ifade edilmiştir. Maddi cebirin belli bir şiddete ulaşması, ciddi olması ve mağdurun baskının etkisinden kolaylıkla kurtulma olanağının bulunmamasının şart olduğu belirtilmiştir.
Kanun maddeleri olarak; 765 sayılı TCK'nın 209. maddesi ve 5237 sayılı TCK'nın 250. maddesi karşılaştırılmış, \"haksız olarak\" ibaresinin 5237 sayılı Kanun'da yer almaması durumunda dahi, hukuka uygun bir hususun tem
5. Ceza Dairesi         2014/1395 E.  ,  2014/5329 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : İcbar suretiyle irtikap
    HÜKÜM : Sanık ..."ın beraetine, sanık ..."in birleşen 2008/253 Esas sayılı dosyadaki eylemlerinden beraetine diğer eylemlerden mahkumiyetine.

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Tayin olunan ceza miktarına göre sanık ... müdafiin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 318, mağdur ..."a karşı işlendiği iddia olunan 500.000 TL"ye ilişkin eylem nedeniyle zarar görme durumu bulunmayan ve bu eylem yönünden usulsüz olarak verilen katılma kararı kendisine temyiz hakkı vermeyen katılan ... vekilinin bu konuda verilen beraet kararıyla ilgili temyiz isteminin ise aynı Kanunun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin diğer temyizlere hasren ve duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Birleşen 2008/253 Esas sayılı dosyaya konu 114.000 ABD Doları nedeniyle sanıklar ... ve ... hakkında verilen beraet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraet hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet ve birleşen 2008/253 Esas sayılı dosyaya konu 7.000 TL nedeniyle verilen beraet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
    Cebri irtikap suçu, kamu görevlisinin sıfat ve görevini kötüye kullanarak kişiyi tazyik etmesi ile başlayıp, bu sıkıştırma karşısında ferdinde memurun haksız işlemlerini önleme zorunluluğunu duyarak ona menfaat temin ve vaat etmesi ile oluşur. Kamu görevlisi açıkladığı istekler yerine getirilmezse mağdurun işini yapmayacağını söylemek suretiyle onu manevi cebir altında bulundurmaktadır. Böyle haksız bir durumla karşılaşan ve haklı işinin kamu görevlisi tarafından yapılmayacağı veya geciktirileceği ya da haksız bir muameleye maruz kalacağı endişesine kapılan mağdur belli bir şiddete ulaşmış olan bu manevi cebrin etkisiyle ve hakkını elde etmek zorunluluğu karşısında haksız olarak istendiğini bildiği parayı ve sair menfaatleri kamu görevlisine vermekte ya da vaat etmektedir. Burada fert meşru zeminde bulunmaktadır.
    Dairemizce de benimsenen, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30/03/2010 tarih ve 2009/5-167-2010/70 sayılı Kararında da açıklandığı üzere; icbar suretiyle irtikap suçunda mağdurun iradesini baskı altında tutmaya elverişli olmak koşuluyla, doğrudan doğruya veya dolaylı biçimde yapılan her türlü zorlayıcı hareket icbar kavramına dahil olup, manevi cebirin, belli bir şiddete ulaşması, ciddi olması, mağdurun baskının etkisinden kolaylıkla kurtulma olanağının bulunmaması gerekmektedir.
    765 sayılı TCK"nın 209. maddesinde yer alan "haksız olarak" ibaresine 5237 sayılı TCK"nın 250. maddesinde yer verilmemiş olması karşısında hukuka uygun bir hususun temini için yarar sağlanması halinde de irtikap suçunun oluşacağı, madde metninde yer alan "başkası" ibaresinin kamu kurum ve kuruluşlarını da içerdiği kabul edilmekle, Tebliğnamede eylemlerin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna ilişkin düşünceye iştirak edilmemiş; yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Birleşen 2008/253 Esas sayılı dosyaya konu 7.000 TL"lik yemek parası ödemesine ilişkin banka dekontu, düzenlenen fatura, katılan ve tanık ifadeleri itibarıyla bu eylemin de sübuta erdiği gözetilmeksizin, mahkumiyeti yerine, yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde beraetine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    TCK"nın 53/5. maddesinin uygulanması sırasında, aynı maddenin 1. fıkrasındaki hangi hak ve yetkinin kötüye kullanılarak yasaklandığının gösterilmemesi suretiyle infazda tereddüde neden olunması,
    Tutuklulukta geçtiği bildirilen sürelerin, sanığın yine irtikap suçundan mahkum olduğu aynı mahkemenin 2008/189 Esas 2009/69 Karar sayılı dosyasındaki infaz süresinden mahsup edilip edilmediği araştırılmadan, mükerrer mahsuba neden olabilecek şekilde sanık hakkında TCK"nın 63. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi