Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2017/1675 Esas 2017/3471 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/1675
Karar No: 2017/3471
Karar Tarihi: 27.03.2017

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2017/1675 Esas 2017/3471 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Nizip 2. Asliye Ceza Mahkemesi, nitelikli hırsızlık suçundan sanık ...'nın 4 yıl 8 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir. Ancak, Bakanlığınca verilen kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay'a gönderilen dava dosyasında, sanığın cezasının yanlış tespit edildiği ve hukuka uygun olmadığı belirtilmiştir. Dosya incelendiğinde, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 142/1-e maddesince düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturduğu ve cezasının 2 yıl hapis olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, cezanın TCK'nın 143. maddesi uyarınca 1/2 oranında arttırılarak 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılması, aynı Kanun'un 62. maddesi uyarınca takdire göre 1/6 oranında indirim yapılması ve cezanın 2 yıl 6 ay hapis cezası olarak belirlenmesi kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri:
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-e, 142/2-h, 143, 35 ve 62. maddeleri.
2. Ceza Dairesi         2017/1675 E.  ,  2017/3471 K.

    "İçtihat Metni"

    Nitelikli hırsızlık suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/2-h, 143, 35 ve 62. maddeleri gereğince 4 yıl 8 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Nizip 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/02/2016 tarihli ve 2015/15 esas, 2016/210 sayılı karar aleyhine ... Bakanlığınca verilen 25/01/2017 gün ve 7313/2016 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03/02/2017 gün ve 2017/428 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    Dosya kapsamına göre,
    1-Kovuşturma aşamasında mağdurun aracının mazot deposunun kilidinin bulunmadığını, daha önceden arızalı olduğunu beyan ettiği, sanığın da savunmasında mazot kapağında kilit bulunmadığını vanalı olduğunu beyan etmesi karşısında, sanığın eylemine uyan 5237 sayılı Kanun"un 142/1-e maddesi uyarınca cezalandırılması cihetine gidilmesi gerekirken anılan Kanun"un 142/2-h maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilerek yazılı şekilde fazla ceza tayininde,
    2-Müştekinin aşamalardaki beyanında, bidon içerisinde kolluk tarafından ele geçirilen yakıt haricinde yere de 15-20 litre yakıtın döküldüğünü belirtmesi ve bu sebeple suça konu yakıtın bir kısmının da yere dökülmesi sebebiyle müştekinin tasarruf olanağının kaybolması sonucu eylemin tamamlandığının anlaşılması karşısında, eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı belirtilerek 5237 sayılı Kanun"un 35. maddesi uygulanmak suretiyle eksik ceza tayin edilmesinde, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    1-Kovuşturma aşamasında mağdurun aracının mazot deposunun kilidinin bulunmadığını, ayrıca aracın eski sahibinde de sorduğunda kendisine kilidin arızalı olduğunu söylediğini beyan etmesi karşısında, sanığın mağdura ait kamyonun kilit aksamı çalışmayan bu nedenle açık bırakılmış depo kapağını açarak içinden mazot çaldığının anlaşılması karşısında, eylemin 5237 sayılı TCK"nın 142/1-e maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden aynı Yasa"nın 142/2-h maddesi gereğince uygulama yapılması suretiyle fazla cezaya hükmolunması,
    2-Müştekinin aşamalardaki beyanında, bidon içerisinde kolluk tarafından ele geçirilen yakıt haricinde yere de 15-20 litre yakıtın döküldüğünü belirtmesi ve bu sebeple suça konu yakıtın bir kısmının da yere dökülmesi sebebiyle müştekinin tasarruf olanağının kaybolması sonucu eylemin tamamlandığının anlaşılması karşısında, eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı belirtilerek 5237 sayılı Kanun"un 35. maddesi uygulanmak suretiyle eksik ceza tayin edilmesi nedenleriyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (NİZİP) 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 18/02/2016 tarihli ve 2015/15 esas, 2016/210 Karar sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, sanığın eylemine uyan TCK’nın 142/1-e. maddesi uyarınca ve mahkemenin alt sınırdan hüküm kurmak yönündeki takdiri de gözetilerek hapis cezasının 2 yıl olarak belirlenmek suretiyle cezalandırılmasına, verilen cezanın TCK"nın 143. maddesi uyarınca 1/2 oranında arttırılarak 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanun’un 62. maddesi uyarınca takdire göre 1/6 oranında indirim ile cezanın 2 yıl 6 ay hapis cezası olarak belirlenmesine, infazın bu miktar üzerinden yapılmasına, hükmün diğer bölümlerinin aynen korunmasına, 27/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.