16. Hukuk Dairesi 2018/4490 E. , 2018/6234 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., Paşaköy Mahallesi çalışma alanında 1967 yılında yapılan ... sırasında tespit harici çalılık olarak bırakılan ve 14.06.2002 yılında idari yoldan 1236 parsel numarası ile 24.762,76 metrekare yüzölçümlü olarak tarla vasfı ile ... adına tescil edilen taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle, 03.09.2002 tarihinde dava açmıştır. T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ... yazısında davaya müdahil olmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne; çekişme konusu 1236 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi tarafından hazırlanan 28.10.2014 tarihli ek raporda (A1) ile belirtilen ve 03.6.2014 tarihli rapor ve eki krokide (A1) harfiyle gösterilen 23.315,84 metrekare yüzölçümündeki bölümün davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, davacının (A2) harfiyle gösterilen bölüm yönünden davasının reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile fer"i müdahil Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; çekişme konusu 1236 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi tarafından hazırlanan 28.10.2014 tarihli ek rapor ve eki krokide, 03.6.2014 tarihli rapor ve eki krokide (A1) harfiyle gösterilen 23.315,84 metrekare yüzölçümündeki bölümü üzerinde davacı yönünden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliğinin belirlenmesi için ... adına idari yoldan tapu kaydının oluştuğu 2002 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı tarihte çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde inceleme yapılması gerekirken sadece 1982 yılına ait hava fotoğrafı üzerinde inceleme yapılmış, 19.01.2009 tarihli ve 17.05.2011 tarihli fen bilirkişisi raporlarında 1982 tarihli hava fotoğrafında taşınmazın (E) ve (F) bölümlerinin çalılık vasfında olduğu; hükme esas alınan raporda ise (E) ve ( F) bölümlerini de kapsayacak şekilde (A1) harfiyle gösterilen bölümün tarım arazisi olduğu belirtilmek suretiyle raporlar arasında çelişki olduğu halde bu çelişki giderilmeden karar verilmiş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bu durumda 2002 yılından geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde dava konusu taşınmaz bölümü yönünden yakın yörelerden seçilecek taşınmazı iyi bilen,
elverdiğince yaşlı ve davada yararı bulunmayan mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ve fen bilirkişisi aracılığı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında; mahalli bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmaz bölümünün öncesi, niteliği, zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlanıp bitirildiği hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yargılama boyunca dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisine dosyanın tevdii ile dava konusu taşınmazın 2002 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait ve üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, zirai bilirkişi kurulundan; çekişmeli taşınmazın geçmişteki ve şimdiki niteliği, çekişmeli taşınmaz bölümü ile taşınmazın dava dışı bölümleri arasında ayrıcı unsur bulunup bulunmadığı, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsü, toprak yapısı ve komşu parsellerle karşılaştırmalı, önceki raporları irdeler nitelikte değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli, fen bilirkişisinden ise keşfi takibe elverişli haritalı raporlar alınmalı, taşınmazı ve çevresini paftalarında işaretlemesi istenilmeli, çekişmeli taşınmaz bölümünün ve çevresindeki taşınmazların nitelikleri ile aralarında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarındaki hakim gözlemi keşif zaptına aynen yansımalı, keşifteki tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi mahkemece 28.10.2014 tarihli ve 03.6.2014 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A1) ile gösterilen taşınmaz bölümü yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen kararın infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Kararda atıf yapılan 03.6.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda çekişme konusu taşınmaz bölümü kroki üzerinde gösterilmemiş, taşınmaz bölümünün yüzölçümünün hangi yöntemle hesaplandığı belirtilmemiştir. Bu haliyle mahkemenin bu bölüm ile ilgili hükmünün infazı mümkün değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden fer"i müdahile iadesine, 25.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.