2. Ceza Dairesi 2014/28148 E. , 2017/3468 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Sanığın eyleminin hükümden önce yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK"nın 163/3. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden, uygulama imkanı ve koşulları bulunmayan TCK"nın 142/1-b maddesi ile uygulama yapılması,
2- 02/07/2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan ve 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"un geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, katılan kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, katılan kurumun 11/12/2012 tarihli yazısında kaçak tespit tutanağına ilişkin borcun bir kısmının kat malikleri tarafından ödendiğini bildirdiği anlaşılmakla; kurumun gerçek zararı, vergisiz ve cezasız olarak normal tarifeye göre bilirkişiye hesaplattırılarak, ödenen miktarı karşılayıp karşılamadığı araştırılıp, karşılaması halinde, hakkında 6352 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına, karşılamadığının anlaşılması halinde ise, sanığa “katılan kurumun bilirkişi tarafından hesaplanan zararını gidermesi durumunda 6352 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine" ilişkin
usulüne uygun olarak bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre hakkında 6352 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 27/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.