12. Ceza Dairesi 2017/10964 E. , 2019/8091 K.
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 62/1, 53/6, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın idaresindeki polis aracı ile meskun mahalde, gece vakti, aydınlatması mevcut 11 metre genişliğinde, Ulaştırma Dairesi Başkanlığının yazılarından üç şeride müsait ve orta şeridi güvenlik - sollama şeridi olarak kullanılmakta olduğu belirtilen ve yol şerit çizgilerinin bulunmadığı, seyrine göre iniş eğimli ve sağa virajlı yolda seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde karşı yönden gelen motosiklet ile sanığın seyir yönüne göre yolun sağına 4,60 metre mesafede çarpışmaları sonucu motosiklet sürücüsünün ölmesi ile sonuçlanan olayda; mahkemenin oluş ve takdirinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından tebliğnamede (1) nolu bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin, ceza miktarına, cezada indirim uygulanmasına, sanığın tamamen kusurlu olduğuna, ölenin kusurlu olmadığına, bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiğine; sanık müdafiinin yargılamanın hukuka aykırı olduğuna, mahkemenin yolun 3 şeritli olduğuna dair kabulünün yanlış olduğuna, mahkemece tanıkların aşamalardaki beyanlarını değiştirmelerinin makul görülmesi ve mahkeme aşamasındaki beyanlarının hükme esas alınmasının hukuka aykırı olduğuna, tanıkların beyanları arasındaki çelişkilerin giderilemediğine, olaydan 17 gün sonra ortaya çıkan tanıkların beyanlarının hükme esas alınmasına, eksik araştırma yapıldığına, hakimin soyut ve farazi düşüncelere hüküm kurduğuna, mahkemece alınan raporlardan farklı bir kusur durumu tespit edilmesinin hukuka aykırı olduğuna, ceza miktarına, sanığın kusursuz olduğuna, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve erteleme hükümlerinin uygulanmamasına, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-TCK"nın 50/4. maddesinde, taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezasının uzun süreli de olsa, diğer koşulların varlığı halinde adli para cezasına çevrilebileceği, TCK"nın 50. maddesinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, suçun işlenmesindeki özellikler, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılmasının gerektiği, dosya içeriğine göre, 14.03.2017 tarihli oturumda müdafiisi tarafından lehe hükümlerin uygulanması talep edilen sanık hakkında “kusur durumunun ağırlığı” şeklindeki yetersiz gerekçe ile TCK"nın 50. maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,
2-TCK"nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden taksirle öldürme suçundan hüküm kurulurken anılan madde ile sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03.07.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.