Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Katılanlar : ..., ..., ..., ..., ...
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1, 62, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Meskun mahalde gündüz vakti ölen sürücünün yanında eşi ... olduğu halde, idaresindeki otomobil ile seyri sırasında olay mahalli kavşağa geldiğinde, seyir yönüne hitap eden “DUR” trafik işaret levhasını dikkate almadan kavşağa kontrolsüzce girmesi sonucu aracının sol arka yan kısımları ile, solundan caddeyi takiben seyreden sanık sürücünün idaresindeki kamyonetin ön kısımları ile kavşak içinde çarpışmaları şeklinde gerçekleşip otomobil sürücüsünün 28.12.2012 tarihinde ölmesi ile sonuçlanan olayda, katılan ...’un olay günü alınan kolluk ifadesinde yaralanmasına neden olan sanıktan şikayetçi olmadığını bildirmiş olması ve genel adli muayene raporuna göre genel durumu iyi, bilinci açık şeklindeki tespitler karşısında sanığın sadece bir kişinin ölümü nedeniyle eylemine uyan TCK"nın 85/1. maddesi uyarınca cezalandırılmasında isabetsizlik olmadığı anlaşıldığından tebliğnamede bu yönde bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin ceza miktarına, tam kusurlu kabul edilerek cezada indirim yapılmadığına, CMK"nın 231. maddesi uygulanmamasına, tazminat davasının sonuçanması halinde zararın karşılanacağına, para cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmemesine, katılanlar vekilinin sanığın tali kusurlu kabul edilmesinin maddi gerçeğe ve hukuka aykırı olduğu, katılanlardan Selbi’nin olay günü bilincini kaybettiğine, olay günü alınan vazgeçme beyanına itibar edilemeyeceğine, vazgeçme beyanının gerçek iradesini yansıtmadığına, ifadesinin travmanın etkisi altında alındığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yerleşim yerinde kavşaklara yaklaşırken hızını azaltması gerekirken, kaza tespit tuanağına göre hızı 114 km/saat olarak tespit edilen sanık hakkında hız sınırını 2 katından fazla aşmak suretiyle, eyleminde bilinçli taksirin koşullarının oluşmasına rağmen TCK"nın 22/3. maddesinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini,
Kabule göre de:
CMK"nın "Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar" başlıklı 230. maddesinin 1-d bendinde "Cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanakların" gerekçede gösterilmesi gerektiği düzenlemesine yer verilmiş olmasına rağmen, görevsizlik kararı verilen Sulh Ceza Mahkemesinde alınan savunmasında lehe hükümlerin uygulanması talebi bulunan sanık hakkında, TCK’nın 50. ve 51. maddelerinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmaması hususunun kararda tartışılmaması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülüp, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03.07.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.