Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hükümler : 1-Sanık ... hakkında; TCK’nın 85/2, 62/1, 50/1-a, 52/2-4, 53/6, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet
2-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında: TCK’nın 85/1, 31/3, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Temyiz Edenler : Katılanlar vekili, sanık müdafii, suça sürüklenen çocuk müdafii

Taksirle öldürme suçundan sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkındaki mahkumiyete ilişkin hükümler, katılanlar vekili, sanık müdafii ve suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanlar vekilinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmedilen cezanın adli para cezasından ibaret olması nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 318 maddesi gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre suça sürüklenen müdafiinin kararın hatalı olduğuna, motosikletin lambaları yanmadığı tespitinin hatalı olduğuna, keşif gününde kaza gününe ait fiziki şartların tam olarak tespit edilemediğine, kararın sanık ...’ın dikkatsizliğinden kaynaklandığına, suça sürüklenen çocuğa asli kusur atfedilmesinin bozmayı gerektirdiğine, katılanlar vekilinin mahkemenin kesin olmayan hususlar üzerinden hüküm tesis ettiğine, delil itirazlarının kabul edilmemesine, raporların hatalı olarak toplanan gerçeğe aykırı delillere dayandığına, mahkumiyet hükmünün CMK’nın 230. maddesine aykırı olduğuna, gerekçenin dayanaklı ve yeterli olmadığına, eylemin doğru nitelendirilemediğine, kusur dağılımının yanlış olduğuna, sanık ...’ın savunmalarının fizik kurallarına aykırı olduğuna, sanığın alkollü olduğuna, buna rağmen alkolsüz raporu aldığına, tevsii tahkikat talebinin dikkate alınmadığına, sanığın tali kusurlu sayılmasının gerçeğe aykırı olduğuna, cezada takdiri indirim uygulanmasına, olası kast olduğuna, ceza miktarı bakımından gerekçeli kararın eksiklik içerdiğine ve kararı süre tutum dilekçesi vererek temyiz ettiği anlaşılan sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5275 sayılı Kanunun 106/4. maddesi gereğince çocuklar hakkında hükmedilen adlî para cezasının ödenmemesi hâlinde, bu cezanın hapse çevrilemeyeceğinin, bu takdirde aynı maddenin onbirinci fıkrası hükmü gereğince uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün ... hakkında hüküm kurulan (2) nolu fıkrasının 4. bendindeki "Taksitlerden birini zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmının tamamının tahsiline. Adli Para Cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrilmek suretiyle İNFAZINA." ibaresinin “5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/4-11. maddesi gereğince 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanuna göre işlem yapılacağının suça sürüklenen çocuğa ihtarına" şeklinde değiştirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.07.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.