Esas No: 2007/3-755
Karar No: 2007/709
Karar Tarihi: 3.10.2007
Eksik İnceleme - İstirdat Davası - Taşınmaza İlişkin Vakıf Şerhi - Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2007/3-755 Esas 2007/709 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Genel Kurulu 2007/3-755 E., 2007/709 K.
Hukuk Genel Kurulu 2007/3-755 E., 2007/709 K.
- EKSİK İNCELEME
- İSTİRDAT DAVASI
- TAŞINMAZA İLİŞKİN VAKIF ŞERHİ
- 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 12 ]
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki "istirdat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Çanakkale 2.Asliye Hukuk Mahkemesi"nce davanın kabulüne dair verilen 28.12.2005 gün ve 2005/453-560 E.K. sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3.Hukuk Dairesi"nin 26.6.2006 gün ve 2006/8579-8379 sayılı ilamıyla;
(...Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin maliki olduğu taşınmazın tapu kaydı üzerinde vakıf şerhi bulunduğundan taviz bedeli ödemek zorunda kaldığını, bu ödemenin haksız olduğunu iddia ederek; 5.764,00 YTL.nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; taşınmaza ilişkin vakıf şerhinin kadastro tutanaklarının kesinleşmesinden itibaren Kadastro Kanununun 12/3.maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süreden sonra konulduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile, taviz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 2.4.2004 tarih ve 2003/1-2004/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca vakıf şerhinin tapu sicilinden silinmesi ya da tapu siciline yazılmasına ilişkin istemleri içeren davalarda 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3.maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanması gerekir.
Ne varki, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararından sonra 3402 sayılı Kadastro Kanununa 5304 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle ek 1.madde eklenmiş ve bu maddenin 2.fıkrası ile "Tapu kayıtlarında icareteyn veya mukataalı olduğuna dair vakıf şerhi bulunan taşınmazlarda 12.maddenin 3.fıkra hükümleri uygulanmaz" hükmü getirilmiştir. 5304 sayılı Kanun 3.3.2005 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak, yayımına ilişkin 15.maddesi hükmü uyarınca aynı tarihte yürürlüğe girmiştir.Eldeki dava bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonraki tarihte açılmış bulunmaktadır.
Somut olayda, dava 5304 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 3.3.2005 tarihinden sonra açıldığından dava tarihinde olaya uygulanacak mevzuat 2.4.2004 tarih 1-1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı değil, 5304 sayılı Yasanın ek 1.maddesidir. Bu hüküm gereğince tapu kayıtlarında vakıf şerhi bulunan taşınmazlarda 12.maddenin 3.fıkra hükümleri uygulanamayacağından mahkemece davanın hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle kabulü doğru olmamıştır.Böyle olunca mahkemenin vakıf türüne göre tavize tabi olup olmama yönünden araştırma ve inceleme yapması zorunlu olmaktadır.
Yargıtay"ın yerleşmiş içtihatlarına göre, taşınmazdaki vakıf şerhine dayanılarak taviz bedeli istenebilmesi; ilgili vakfın sahih vakıflardan olması koşuluna bağlıdır. Gayri sahih vakıflar yönünden taviz bedeli isteminin hukuksal bir dayanağı bulunmamaktadır. Mahkemece, bu yönde herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadan, vakfın türü belirlenmeden, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Mahkemece yapılacak iş; kök tapu kaydı ve belgeleri getirtilip, vakfiye örneği dosyaya alınmalı, sonra bu konuda uzmanlığı bulunan bilirkişi aracılığı ile vakfiye incelenmeli ve varsa tarafların bu konudaki tüm delilleri toplandıktan sonra deliller değerlendirilmesi, böylece şerhe konu vakfın sahih vakıflardan olup olmadığı saptanmalı, sahih nitelikte ise taviz bedeline tabi bulunduğu gözetilip davanın reddine karar verilmelidir.
Aksi takdirde, gayri sahih vakıf olduğu anlaşılırsa, taviz bedeli istenemeyeceği gerekçesi ile ödenen taviz bedelinin iadesine karar verilmelidir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalılardan V....... Genel Müdürlüğü vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu"nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle Hukuk Genel kurulu"nun 2007/3-121 Esas, 2007/128 sayılı kararında aynı görüşün benimsenmiş olmasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle ONANMASINA ve gerekli temyiz ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 3.10.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.