11. Hukuk Dairesi 2017/1853 E. , 2018/8039 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/12/2015 tarih ve 2014/388-2015/927 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı şirket vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalılar ... ve ..."in ortak olarak 01.08.2002 tarihinde 120.000,00.-TL sermayeli davalı şirketi kurduklarını, şirketin kuruluşunda her üç ortağın tek başına temsil ve ilzam etmek üzere 5 yıllığına şirket müdürü seçildiğini, ortakların 19.03.2003 tarihinde aldıkları karar ile şirketin herhangi iki ortağın müşterek imza ile temsil edilmesine karar verdiklerini, bu kararın uygulamaya geçilmesinden sonra davalıların şirketin yönetimini fiilen ele geçirdiklerini, şirketin fesih ve tasfiyesi için ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/347 Esas sayılı dosyasının açıldığını, davada şirket adına yapılacak her türlü işlemin üç ortağın müşterek imzası ile ve oy birliği ile yapılmasına yönelik tedbir kararı verildiğini, daha sonra davalıların geçmiş tarihli ortaklar kurulu kararları oluşturmaya başladıklarını, ayrıca yeni karar defteri oluşturulduğunu, davalıların sözde 30.06.2007 tarihinde ortaklar kurulu toplantısı yaparak müvekkili hakkında yasal yollara başvurulmasına ve şirketin fabrikasının iki yıldan az olmamak üzere kiraya verilmesine, 05.08.2007 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında da yönetim kurulu olarak davalılar ... ve ..."ın seçilmesine, şirket merkezinin ..."a ait adrese taşınmasına, yolsuzluklarının tespiti halinde müvekkili hakkında her türlü dava ve tazminat girişimlerinde bulunulmasına karar verdiklerini, davalıların olağan genel kurul toplantısında aldıkları kararın yoklukla malul olduğunu, toplantıdan müvekkilinin haberi olmadığını, kendisine herhangi bir davet yapılmadığını ve kararların tebliğ de edilmediğini ve kararların Ticaret Sicil Müdürlüğünce de tescil edilmediğini ileri sürerek 30.06.2007 ve 05.08.2009 tarihli ortaklar kurulu toplantılarının ve bu toplantılarda alınan kararların yasaya, ana sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek iptallerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ... ve ...’e usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalılar davaya cevap vermemiştir.
Davalı şirket vekili, taraflar arasındaki niza nedeniyle genel kurulun tescil edilemediğini, iddia edilen hususların gerçek ile ilgisinin olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, kararlar 30.06.2007, 30.07.2007 ve 05.08.2007 tarihli olsa da tüm kararların 06.09.2007 tarihinde noter onayının yapıldığı, bu kararların mahkemenin ihtiyati tedbir kararından sonra ve geçmiş tarihli olarak düzenlendiği, kararların kira sözleşmenin muvazaalı olduğu iddiası ile dava açılmasından sonra sözleşmeyi geçerli kılmak amacıyla geçmiş tarihli ve şirketin kayıtlı merkez adresi dışında mahkemenin ihtiyati tedbir kararına da aykırı olarak alındığı, bu hali ile yoklukla malul olduğu, davada husumetin şirkete yöneltilmesi gerektiği, şirket ortaklarına husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davalı ... Meyve Paketleme Nakliyat Tic ve San Ltd Şti aleyhine açılan davanın kabulüyle, davalı şirketin 30.06.2007 tarih 1 nolu ve 05.08.2007 tarih, 3 nolu ortaklar kurulu kararlarının yoklukla malul olduklarının tespitine, davalılar ... ve ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı şirket vekilinin 30.06.2007 tarihli ortaklar kurulu kararlarına dair tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı şirket vekilinin 05.08.2007 tarihli ortaklar kurulu kararlarına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; mahkemece, bahsi geçen ortaklar kurulu kararının alınan tedbir kararını etkisiz bırakmak için önceki tarihli olarak alındığı, noter onaylarının Eylül tarihli olduğu, tedbir kararından sonra düzenlendiği gerekçesiyle ortaklar kurulu kararlarının yok hükmünde olduğuna hükmedilmiştir. Ancak ortaklar kurulu tutanaklarının daha sonra notere tasdik edilmesi her zaman mümkün olmakla birlikte bu durum ortaklar kurulu kararının yokluğuna karar verilmesini gerektirmez. Ayrıca ortaklar kurulu tutanağında toplantı tarihi 05.08.2007 olarak gösterilmiş ise de, bu tutanakta davacıya 14.08.2007 tarihinde taahhütlü mektup ve noter ihtarı ile çağrı yapıldığı belirtilmiş olup, daha önce yapılan bir ortaklar kurulu toplantısında daha sonra yapılan çağrı belgesinden söz edilmesi hayatın olağan akışına aykırı olacaktır. O halde 05.08.2007 tarihli ortaklar kurulu kararının davacı ...’ya çağrı belgesinde de toplantının tarihinin 05.09.2007 tarihi olarak belirtildiği gözetilerek toplantının 05.09.2007 tarihinde yapılıp yapılmadığı ile ilgili mahkemece değerlendirme yapılması gerekmektedir. Bu durumda yapılan değerlendirme sonucunda dava konusu ortaklar kurulu toplantısının çağrılı olarak gerçekleştiği kabul edilirse, mahkemece ortaklar kurulu kararlarının yokluk sebeplerinin hangi nedenle gerçekleştiği tartışılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayacağından kararın açıklanan bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin 30.06.2007 tarihli ortaklar kurulu kararlarına dair tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin 05.08.2007 tarihli ortaklar kurulu kararlarına ilişkin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davalı şirket yararına bozulmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.