Dolandırıcılık - sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/985 Esas 2017/1182 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/985
Karar No: 2017/1182
Karar Tarihi: 20.02.2017

Dolandırıcılık - sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/985 Esas 2017/1182 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2015/985 E.  ,  2017/1182 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik
    HÜKÜM : Dolandırıcılık suçundan düşme
    Sahtecilik suçundan beraat

    Adli emanetin 2008/1601 sırasında kayıtlı suça reçeteler ile ilgili mahallinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
    1- Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun‘un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen "nitelikli dolandırıcılık" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden, kamu davasının düşürüldüğü gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
    2-Sanıklardan ..., ..., ... ve ... haklarında, memur olmayan kimsenin resmi belgede sahteciliği suçundan kurulan hükümlere yönelik katılan vekili ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun‘un 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanıklara yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren ve lehe olan 5237 sayılı TCK’nın 204/1. maddesinde öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekili ile Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
    3-Sanık ... hakkında memur olmayan kimsenin resmi belgede sahteciliği suçundan kurulan hükme yönelik katılan vekili ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanık ...‘ın suç tarihinde Silvan Verem Savaş Dispanserinde doktor olarak görev yaptığının anlaşılması karşısında, eylemlerinin suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nun 339/1 ve sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nun 204/2. maddesinde öngörülen "memurun resmi evrakta sahteciliği suçunu oluşturacağı, ancak elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekili ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 20.02.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.