12. Ceza Dairesi 2019/4963 E. , 2021/3206 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/613 Esas – 2013/840 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının Nitelikli Hırsızlık suçundan 30.07.2013-07.11.2013 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, tutukluluğun 28.08.2013-03.10.2013 tarihleri arasında 36 gün olarak infaz gördüğü, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 15.01.2014 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK"nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 2.000,00 TL maddi, 18.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 1.004,47 TL maddi, 1.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ödenmesine hükmedilmiş olup,
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması, temyiz eden sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin, davanın reddi gerektiğine, hükmedilen tazminat miktarının fazla olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacının kendisini vekil ile temsil ettirmemesine rağmen davacı lehine vekalet ücretine hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün dördüncü paragrafında yer alan vekalet ücretine ilişkin bölümün tamamen çıkarılarak ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.