14. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1801 Karar No: 2017/4632 Karar Tarihi: 05.06.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/1801 Esas 2017/4632 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, davalı şirketin ekonomik kriz sebebiyle faaliyetlerini durdurması sonucu davalıya ait bağımsız bölümler üzerinde tamamladıkları işler için ödeme alamadıklarını iddia ederek, davalının borcu sebebiyle davalıya ait bağımsız bölümler üzerinde davacılar lehine kanuni ipotek tescili istemişlerdir. Mahkeme, davanın görev yönünden reddine karar vermiştir. Ancak, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3. ve 73. maddeleri gereğince, bu dava özellikle tüketici işlemine ilişkin bir ihtilaf olmadığından Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevine girdiği belirtilerek, hükmün bozulması kararlaştırılmıştır. Kanunun, tüketici tanımını, tüketici işlemi tanımını ve tüketici işlemlerinden doğan ihtilafların tüketici mahkemesinde çözülmesi gerektiğini düzenleyen maddeleri 3, 73/1 olarak belirtilmiştir.
14. Hukuk Dairesi 2017/1801 E. , 2017/4632 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 02.06.2014 gününde verilen dilekçe ile ipotek tesis istemi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın görev yönünden reddine dair verilen 09.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, 64 bağımsız bölümden oluşan... Sitesinde 17 bağımsız bölümün malikinin davalı şirket, 47 bağımsız bölüm malikinin ise aralarında 3. kişilerde olmak üzere kendilerinden oluştuğunu, site inşaatının yapımında davalı şirket ile İstanblue İnşaatın projeyi birlikte yürüttüklerini, 2011 yılında davalı şirketin ekonomik kriz sebebiyle faaliyetlerini durdurduğunu, 64 bağımsız bölümün tamamındaki eksikliklerin davacılar tarafından tamamlandığını, davalı şirkete ait bağımsız bölümlerinde tamamlanmasına rağmen davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, davalının borcu sebebiyle davalıya ait bağımsız bölümler üzerinde davacılar lehine 10.000,00 TL tutarlı kanuni ipotek tescili isteminde bulunmuşlardır. Mahkemece, davanın görev yönünden reddine, İstanbul Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğuna karar verilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da bir konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır.
Anılan kanunun 3. maddesinin (k) bendindeki tanıma göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (l) bendindeki tanıma göre de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir. Somut olayda, davadaki istek taşınmazlar üzerinde ipotek tesisine ilişkindir. Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olmayıp, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümleri çerçevesinde tüketici işleminden doğan bir ihtilaf veya tüketiciye yönelik uygulamadan doğan bir ihtilaf da sözkonusu değildir. Bu nedenle görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi değil Asliye Hukuk Mahkemesidir. O halde, mahkemece görevli olduğu göz önüne alınarak işin esasına girilip, tarafların delilleri toplandıktan sonra karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.