12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/15846 Karar No: 2012/32887
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/15846 Esas 2012/32887 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/15846 E. , 2012/32887 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya 1. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 03/04/2012 NUMARASI : 2011/858-2012/258
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çek taahhütnamesine dayalı olarak iade edilmeyen çek yaprağı sorumluluk bedelinin tahsili için başlatılan genel haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, borca itiraz etmesi nedeniyle alacaklının, itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, istemin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK’nun 68/b maddesinde; “borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi hâlinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi hâlinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır. Süresi içinde gönderilen hesap özetinin muhtevasına, alındığından itibaren bir ay içinde itiraz etmeyen krediyi kullanan taraf, hesap özetinin gerçeğe aykırılığını ancak borcunu ödedikten sonra dava edebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, itiraz eden borçluya kredi sözleşmesi ve çek taahhütnamesinde yazılı adresine çıkarılan hesap kat ihtarnamesinin 02/06/2011 tarihinde bila tebliğ iade edildiği, İİK.nun 68/b-1 maddesinin ikinci cümlesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı, takibin 10/06/2011 tarihinde başlatıldığı görülmektedir. Açıklanan durum itibariyle, ihtarname tebliğinden itibaren İİK.nun 68/b maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen bir aylık itiraz süresinin dolması beklenmeden ve yasal prosedür tamamlanmadan yapılan takip usulsüz olup, bu durumda takip konusu belgeler İİK.nun 68. Maddesinde belirtilen belge niteliğini kazanmadığından alacaklı itirazın kaldırılmasını talep edemez. O halde, mahkemece, alacaklının itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.