
Esas No: 2015/7518
Karar No: 2017/1173
Karar Tarihi: 20.02.2017
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/7518 Esas 2017/1173 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, 09.08.2011 tarihli ekspertiz raporunda soğuk mühür izinin devam ve izdüşümünün mevcut fotoğraf üzerinde bulunmadığının belirtilmesi karşısında, suça konu nüfus cüzdanı duruşmaya getirtilerek aldatma kabiliyeti hususunda incelenip, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 12.02.2013 gün ve 2012/11-1445, 2013/54 sayılı kararında da açıklandığı üzere, hem 765 sayılı TCK hem de 5237 sayılı TCK"da resmi belgede sahtecilik suçunun "seçimlik hareketli" bir suç olarak düzenlediği, seçimlik hareketli suçlar suçun kanuni tanımında gösterilen, alternatifli hareketlerden herhangi birisinin işlenmesi ile tamamlanabilen suçlardan olup, bu tür suçlarda seçimlik hareketlerin tamamının işlenmesi şart olmayıp, bir tanesinin işlenmesinin suçun oluşması için yeterli bulunduğu, seçimlik hareketlerden sahte belgeyi bilerek kullanmak fiilinin devamlılık gerektirdiği, somut olayda sanığın 26.02.2011 tarihinde gerçekleştirdiği iddia olunan hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından yakalandığı ve kendisini ... olarak tanıtarak, bu kişiye ait üzerinde kendi fotoğrafı bulunan nüfus cüzdanını ibraz etmesi üzerine, bu suçlardan ... ismiyle tutuklandığı, yine bu isimle yargılanarak başkasının kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan da TCK‘nın 268. maddesi yoluyla 267/1. maddesi uyarınca mahkum olduğu olayda, sahte olarak tanzim edilmiş tek bir belge kullanılmış olması nedeniyle, TCK‘nın 204/1. maddesi uyarınca sanık hakkında bir kez ceza tayini gerekirken, sahte nüfus cüzdanı doğrultusunda ifade tutanakları, olay tutanağı, iddianame, duruşma tutanakları ile mahkeme ilamı düzenlendiği gerekçesiyle, ayrıca koşulları oluşmayan zincirleme suça ilişkin TCK"nın 43/1. maddesi de uygulanarak fazla ceza tayini,
3-Kabule göre de;
a-İki sınır arasında ceza tayini, hakimin takdir ve değerlendirme yetkisinin içerisinde olup temel cezanın alt sınır aşılarak belirlenmesi yerinde ise de, bu yetkinin kullanılmasında, adalet ve hakkaniyet kurallarına bağlı kalınması, suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araç, suç konusunun özellikleri, zarar ve tehlikenin ağırlığı, kastın veya taksirin yoğunluğu, suç sebepleri ve saikleri, failin amacı, fiilden sonraki durumu gibi unsurlar göz önünde bulundurularak, cezanın adil ölçüler içinde ve dosya içeriğine uygun şekilde tayini gerektiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu ile Dairemizin yerleşmiş kararlarında açıklandığı üzere, hapis cezasının makul olmayacak şekilde üst hadde yakın belirlenmesinin dosya içeriğine uygun ve adil olmayacağı, somut olayda resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın amaç ve saiki dikkate alınarak sanık hakkında fazla ceza tayini suretiyle TCK"nın 3/1. maddesinde öngörülen orantılılık ilkesinin ihlal edilmesi,
b-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafilerinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 20.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.