11. Ceza Dairesi 2016/4658 E. , 2017/1172 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Sanık hakkında "2005 takvim yılında sahte fatura kullanmak ve 2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçlarından açılan kamu davasında; sanığın üzerine atılı suçlamaları kabul etmemesi, sahte fatura kullanmak ve düzenlemek suçlarında suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de, faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, vergi tekniği raporunda herhangi bir fatura bilgisinden bahsedilmediği gibi, sahteliği iddia edilen faturaların da dosya içerisinde bulunmadığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; öncelikle suça konu fatura asıllarından kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulması, incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, sahte olduğu iddia olunan faturaları düzenleyen ve kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme raporları düzenlenip düzenlenmediği, bu faturaları düzenleyen ve kullanan ilgili şirket yetkilileri hakkında dava açılmış olup olmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde birleştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde, dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoku olup olmadığı da araştırılıp, karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a-Sanık hakkında "2005 takvim yılında sahte fatura kullanmak ve 2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçlarından kamu davası açılmış olup, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05.03.2002 gün ve 28/179 sayılı kararında açıklandığı üzere sahte fatura kullanmak ve düzenlemek suçlarının her takvim için ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, her bir takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, her iki takvim yılı için zincirleme suç hükümleri uygulanarak tek suç kabul edilmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-TCK"nın 43. maddesinin uygulanması sırasında 18 ay 22 gün hapis cezası yerine 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezasına hükmolunması suretiyle fazla ceza tayini,
c-Cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 51/3 vd. maddeleri uyarınca denetim süresinin infazda tereddüt oluşturacak şekilde açıkça gösterilmemesi,
d-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 20.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.