3. Hukuk Dairesi 2016/21944 E. , 2018/9453 K.
"İçtihat Metni"........
Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, iş yerini 2007 yılının Şubat ayında kiraladığını ve tekstil mağazası olarak işletmeye başladığını, abone olmak istediğini ancak davalı kurumca iş yerinin önceki kullanıcılarına ait borç nedeniyle abonelik yapmadığını, bunun üzerine davacı müvekkilinin de piyasadan almış olduğu sayacı bağlattığını ve sayaçtan enerjiyi geçirmek suretiyle abone olmaksızın elektrik kullanmaya devam ettiğini, hiçbir zaman kaçak elektrik kullanmadığını, gerek eski borçların gerekse sayaçtan geçen elektrik enerjisinin kaçak tarife üzerinden talep edildiğini, fatura bedelleri fahiş olduğundan fatura bedellerini ödeyemediğini belirterek 17.878,66 TL borçlu olmadığının tespitine, yaptığı ödemelerden şimdilik 1.000,00 TL "nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, ........ no lu tesisatı kullanan davacının 2007-2011 tarihleri arası idareye kayıtlı sayaçtan abonesiz olarak enerji tüketimi yaptığının tespit edilerek zabıt tanzim edildiğini ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davaya konu borcun ödenmiş olması nedeniyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, 2.265,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, kaçak kullanımdan kaynaklı menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir.
Davacı tarafın bakiye 2.586,63 TL ödeyerek davacı ve davalı tarafın sulh oldukları anlaşılmıştır. Bu noktada taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin hangi tarafa yüklenecegi noktasında toplanmaktadır.
...
Somut olayda, davacı 17.878,66 TL borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, yargılama sırasında 25.05.2015 tarihli dilekçesinde 4.906,22 TL ve bakiye kalan 2.586,63 TL borcu kabul ederek ödediğini beyan etmiştir. Mahkemece her ne kadar sulh oldukları gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmişse de, yargılama gideri davacı üzerinde bırakılmış ve vekalet ücretinden de davacı sorumlu tutulmuştur. Ancak açılan davanın menfi tespit davası olduğu gözetilerek davacının kabul ettiği kısım olan 7.492,85 TL yönünden davanın kabul, 10.385, 81 TL yönünden reddedilmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de kabul ve ret oranına göre hesaplanması gerekmektedir.
Hal böyle olunca mahkemece, davanın niteliği dikkate alınmaksızın yargılama gideri ve vekalet ücretinden davacının sorumlu tutulması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK" un 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK" un 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
..........