14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/18562 Karar No: 2017/4616 Karar Tarihi: 01.06.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/18562 Esas 2017/4616 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/18562 E. , 2017/4616 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.03.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı ... vekili, müvekkili ile davalı yüklenici şirket arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı yüklenici ile davalı arsa sahibi arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine dair verilen kararın kesinleştiği, bu nedenle davacının davalı yüklenici ile aralarında yaptıkları harici satış sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Tüzel kişilere tebligatın nasıl yapılacağı, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 12 ve 13. maddelerinde açıkça gösterilmiş bulunmaktadır. Anılan yasa hükümlerine göre tüzel kişilere tebliğ, yetkili temsilcilerine yapılır. Tüzel kişi namına kendisine tebliğ yapılacak kimseler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları taktirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Aynı yasanın 35/4. maddesine göre de, daha önce tebligat yapılmamış olsa bile tüzel kişiler bakımından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır. Somut olaya gelince, davalı yüklenici şirket adına çıkarılan dava dilekçesini içeren tebligat evrakı, görevli memur tarafından muhatabın gösterilen adreste bulunmayıp çarşıya gittiğinden bahisle mahalle muhtarına imza karşılığında teslim edilerek bu durumu bildirir ihbarname adresteki binanın kapısına yapıştırılmak suretiyle tebliğ edilmiş ise de tüzel kişi niteliğini haiz olan davalı şirket adına yapılan bu tebligatın, yukarıda açıklanan yasa hükümlerine aykırı şekilde tebliğ edilmesi sebebiyle usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, 7201 sayılı Tebligat Kanunundaki düzenlemeler gözetilerek öncelikle davalı şirketin dava dilekçesinde belirtilen adresine tebligat çıkarmalı, bu adreste bulunmadığının tespit edilmesi halinde davalı şirketin ticaret sicil müdürlüğünden kayıtlı adresi sorulmalı ve tebligat bildirilen bu adrese yapılmalıdır. Bu şekilde de davalı şirkete tebliğ yapılamadığı takdirde, Tebligat Kanununun 35. maddesine göre işlem yapılmak suretiyle taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.