Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3699
Karar No: 2018/951

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3699 Esas 2018/951 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2017/3699 E.  ,  2018/951 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : İstinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından; sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK"nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE,
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-) a- İstinaf aşamasından sonra dosya içerisine girdiği anlaşılan, atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olan ve ilçe imamı olduğu iddia edilen başka dosya şüphelisi ..."ın, sanık hakkında 2014 yılı sonrası örgütsel toplantılara katıldığı ve esnaf mütevelli heyetinden olduğu yönündeki ifadesi karşısında; ..."ın aşama beyanlarının aslı veya onaylı suretleri getirtilerek CMK 217. maddesi kapsamında duruşmada okunarak tartışılmaması,
b- 2008-2014 yılları arasında il imamı olduğu iddia edilen ... hakkında dava açılıp açılmadığının belirlenmesi, açılmış ise aşama beyanlarının denetime olanak verecek şekilde dosya içerisine alınması, sanık hakkında anlatımının bulunup bulunmadığının tespiti,
c- Sanığın Emirdağ ilçe mütevelli heyetinde olduğunu kollukta bilgi sahibi olarak alınan ifadesinde beyan eden ... hakkında soruşturma bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, varsa aşama beyanlarının getirtilmesi, gerekli görüldüğü taktirde tanık olarak dinlenilmesinden sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-)Kabul ve uygulamaya göre de;
TCK’nın 314/2. maddesi kapsamında belirlenen “5 yıl 6 ay” hapis cezasından 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca 1/2 oranında arttırım yapılırken sonuç cezanın "7 yıl 15 ay” yerine “8 yıl 3 ay” olarak belirlenmesi suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde ön görülen ceza miktarı gözetilerek tutukluluk halinin devamına, 21.03.2018 tarihinde üye ...’in 1 nolu bozma yönünden karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY:

Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün; istinaf aşamasından sonra dosyaya giren başka dosya şüphelisi ...’ın, sanığın 2014 yılı sonrası örgütsel toplantılara katıldığı ve esnaf mütevelli heyetinden olduğu yönündeki ifadesi karşısında, ...’ın aşama beyanlarının aslı veya onaylı suretleri getirtilip CMK 217. maddesi kapsamında duruşmada okunarak tartışılması; 2008 – 2014 yılları arasında il imamı olduğu iddia edilen ... hakkında dava açılıp açılmadığının belirlenerek açılmış ise aşama beyanlarının denetime olanak verecek şekilde dosya içerisine alınarak sanık hakkında anlatımda bulunup bulunmadığının tespiti; sanığın Emirdağ ilçe mütevelli heyetinde olduğunu kollukta bilgi sahibi olarak alınan ifadesinde beyan eden ... hakkında soruşturma bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, varsa aşama beyanlarının getirtilmesi, gerekli görüldüğü takdirde tanık olarak dinlenilmesinden sonra karar verilmesi gerektiğine ilişkin olan, sayın çoğunluğun (1-a), (1-b) ve (1-c) nolu bozma nedenlerine iştirak edilmemiştir.
Şöyleki;
Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne yapılan 27.05.2015 tarihli e-posta ihbarı üzerine Emirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’nca ... Öğretim Kurumları Basılı Dağıtım A.Ş.ne ait olan Özel Emirdağ ... Dershaneleri ile ilgili yapılan soruşturma kapsamında; sanık ... hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olma suçundan başlatılan soruşturma sonunda kamu davası açılmış ve mahkemece; sanığın, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün Emirdağ ilçe yapılanması içerisindeki esnaf mütevellisi içinde yer aldığı, ünitenin oluşturulmasında etkin bir rol oynadığı, örgüt yöneticilerinin kayıtsız şartsız talimatları doğrultusunda hareket ettiği, bu doğrultuda himmet, burs, yardım ve kurban parası adı altında yapılan toplantı ve düzenlenen gezilerde para toplandığı, kendisinin de bu doğrultuda destek olduğu, silahlı terör örgütünün disiplini ve stratejisi gereği örgütsel bağının arttırılması ve örgütün ideolojisinin aşılanması ve örgüte eleman kazandırılması ve finans sağlanması amacıyla örgüt tarafından düzenlenen otel toplantılarına katıldığı, bu hususun bir kısım tanık anlatımları ile desteklendiği, Devletin Milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum ve gruplara aidiyeti, iltisakı veya bunlarla irtibatı bulunduğu değerlendirilen Emirdağ ... Sanayi ve İş Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi olduğu, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün medya ayağında bulunan ve örgütün yayın olması nedeniyle kapatılan Zaman gazetesine ve Sızıntı dergisine aboneliğinin bulunduğu, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün stratejisi çerçevesinde propaganda ve finansal kaynak sağlamak için düzenlediği moral motivasyon artırmak amacıyla gezi adı altında kamufle ettikleri haklarında yine örgüt üyeliği soruşturması bulunan ve haklarında dava açılan kişilerle birlikte yurt dışı seyahatleri düzenledikleri ve bu yurt dışı gezilerine örgüte üye kişilerle birlikte katıldığı, örgütün Emirdağ ilçesindeki şemsiye şirketi olan Bilgi AŞ’nin kurucu ortaklarından olduğu, bu hisselerinin 2008 yılında genel kurulda devredildiği, dolayısıyla eylem ve faaliyetlerindeki süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk durumu nedeniyle silahlı terör örgütü üyesi olduğunun kabulü ile silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Mahkemece hükme dayanak yapılan ve duruşmada CMK’nın 209. maddesi uyarınca okunan kayıt, belge, tutanak ve raporlar ile dinlenilen tanık beyanlarına bakıldığında;
1- Tanık beyanları
Tanıklar ...’nın 08.06.2016, ...’nin 23.06.2016 ve ...’in 13.06.2016 tarihinde emniyette beyanlarının tespit edildiği, ayrıca Emirdağ Cumhuriyet Başsavcılığında 03.08.2016 tarihinde tanık olarak dinlenildikleri ve bu anlatımları sırasında emniyette verdikleri beyanlarının da doğru olduğunu ve aynen tekrar ettiklerini belirten tanıklardan;
...’nın;
2011-2012 yıllarında arkadaşı ...’ın teklifi ile Emirdağ ilçe merkezinde Fetullah Gülen grubuna sempati ve ilgi duyan şahıslarla birlikte sohbet adı altında düzenlenen toplantılara katıldığını, toplantıların genelde haftada bir, çok nadir haftada iki, değişik adreslerde ve katılımcıların ikametlerinde ve toplantıların ... başkanlığında yapıldığını, bu yapılanmadan ayrılmadan önceki son dönemlerde de yapılanma içerisinde ... kod ismiyle bilinen ... isimli şahıs bu toplantılara başkanlık etmeye başladığını, şahsın Emirdağ ilçesinde ... Dershanesinde çalıştığını, ...’dan sonra toplantılara ... ve ...’ün başkanlık ettiğini bildiğini, bu toplantıların bazılarının da Emirdağ ilçe merkezinde faaliyet gösteren bu örgütün ... Erkek Yurdunda yapıldığını, sohbetlerin ilk önce dini sohbetle başladığını, ardından ... hoca tarafından katılımcılara Fetullah Gülen kasetlerinin izlettirildiğini, sonra hizmet hareketinin yaptığı faaliyetlerden bahsedilerek hemen ardından da bu faaliyetlere bağış, himmet, burs, kurban vs adı altında mali destek vermeleri için kendilerine telkinlerde bulunulduğunu, kendisinin içinde bulunduğu sohbet grubunun mütevelli grubunun bir alt grubu olduğunu, mütevelli heyetinde üye olan kişilerin kazancının %10 luk bölümünü kesinlikle himmet adı altında örgüte vermek zorunda olduklarını, bu parayı vermek istemediğinden mütevelliye geçme teklifini kabul etmediğini, yapılanma içerisinde bulunduğu dönemde mütevelli olarak bilinen grupta ilçede eczacılık yapan ..., cemaatin ilçe abisi ..., ..., ..., ..., ... isimli şahısların da bulunduğunu, bu şahısların Emirdağ ilçe mütevellisinde olduğunu bildiğini, bunlardan bir kısmının halen yapı içerisinde ve yapıdaki görevlerine devam ettiklerini arkadaşlarından duyduğunu, yapılanma içerisinde olduğu dönemde yapılan toplantılarda kendilerinden kurban, burs, bağış, himmet adı altında para istendiğini, aynı zamanda bu toplantıya katılan herkesin zaman gazetesi ve sızıntı dergi abonesi olmasının zorunlu bulunduğunu, kendisinin de abone olduğunu, kendilerinden aynı zamanda akraba çevrelerini de gazete ve dergiye üye yapmalarının istenildiğini, mütevellide yer alan şahısların aylık üye kotası olduğunu ve mecburen bu kotayı doldurmaları gerektiğini, 2013 yılında yapıdan ayrıldıktan sonra sohbet toplantılarına ... ve ...’ün başkanlık ettiğini arkadaşı ...’den duyduğunu, mütevelli grubundaki şahıslar ile sohbet grubundaki şahısların ... erkek yurdunda yapılan toplantılara katıldığını ve burada toplu namaz kıldıklarını, namazdan sonra sohbet yapıldığını ve yardım talebinde bulunulduğunu, bu toplantılara sohbet grubundan fazla kişi çağrılmadığını, genellikle parası olan iş adamlarının toplantıya çağrıldığını, 2012-2013 yıllarında Afyon ... ve ... otellerde birer kez örgütün merkez yapılanmasının organize toplantıya kendisiyle birlikte ..., ...’ın da katıldığını, bu toplantılarda İzmir ilinden geldiği ve Fetullah’ın dava arkadaşları, yakın arkadaşları olarak tanıtılan şahısların yer alıp toplantıyı yönettiklerini, sohbet ettiklerini, Fetullah’ın kasetlerini izlettirip kendilerinden himmet, kurban, bağış, burs vb yardımları artırmalarının istendiğini,
...’nin;
2005-2014 yılları arasında, Emirdağ ilçe merkezinde faaliyet gösteren ... isimli şahsa ait ... Eczanesi isimli işyerinde bu şahsın yanında işçi olarak çalıştığını, örgütün hemen hemen bütün meslek gruplarıyla ayrı ayrı oluşturduğu sohbet grupları olduğunu, mesela doktorlar grubunun ayrı, işçiler grubunun ayrı, öğretmenler grubunun ayrı toplandıklarını, toplantıların katılımcıların ikametlerinde gizliliğe riayet edilerek yapıldığını, örneğin toplantı yapılacağının her yerde herkese söylenmediğini, toplantıya girilmeden önce telefonların sözde rahatsızlık vermesin diye toplandığını, sohbet alanına telefon sokulmadığını, oysa rahatsızlık konusunun bahane olduğunu, telefonlardan dinlenme konusu gerçekleşir diye toplantı alanına telefon sokulmadığını, kendisinin içinde bulunduğu toplantı grubu yani işçi grubunun, Zaman gazetesinin Emirdağ İş bankasının aralığında bulunan bürosunda haftada bir genelde Çarşamba günleri toplandığını, kendisinin bu sohbet toplantılarına katıldığı dönemlerde katılımcı arkadaşlarının anlattığına göre Emirdağ ilçesinde kadın-erkek-öğrenci, işçi esnaf, memur, iş adamı vs 30 a yakın sohbet grubunun olduğunu öğrendiğini, işvereni olan ... isimli şahsın Fetullah Gülen örgütünün Emirdağ ilçe yapılanmasının ilçe abisinden sonra en yetkili kişilerinden birisi, belki de ilçe abisinden bile üstün ve çok faal olduğunu, ...’ün katıldığı toplantı grubunun ilçe üst mütevelli grubu ve bu grup içerisinde ilçe ağabeylerinin sırayla ..., ..., ... isimli şahıslar olduğunu, bu şahısların başkanlık ettiği üst mütevelli toplantılarına ..., ..., ... pastanesi sahibi ... isimli şahısların da katıldığını, bu şahısların üst mütevelli, toplantılarının ise çok kapsamlı, büyük ve gizli olduğunu, bu şahısların karar alacakları ve ticari olan toplantıları değişik yerlerde, katılımcıların işyerlerinde, örneğin Karadeniz pastanesinde, örgütün dershanelerinde, zaman gazetesi bürosunda, sohbet amaçlı toplantılarını ise genellikle ikametlerinde yaptıklarını, mesai bitimi kendileri çıkınca ...’ün sahibi olduğu ... eczanesi kepenklerini kapatıp işyeri üst katında da toplandıklarını, üst mütevelli heyeti diye bildiği grupta ..., ..., ... isimli şahısların da bulunduğunu, grubun kendisinin eczaneden ayrıldığı 2014 yılının ocak ayına kadar toplantılarına devam ettiklerini, bu toplantıları bazı zamanlarda eczanenin üst katında, bazı zamanlarda da örgütün dershanelerinde ve katılımcıların işyerlerinde gerçekleştirdiklerini,
...’in;
O tarihte hizmet hareketi olarak tanımlanan yapılanmanın mensupları ile sohbet adı altında düzenledikleri toplantılara 2008 yılında katılmaya başladığını, söz konusu dönemde ... isimli şahsın örgütün Emirdağ abisi olarak bilindiğini, 2009 yılında boşalan bu konuma ..., bu şahsın yerine de ... isimli şahsın geldiğini ve halen örgütün Emirdağ ilçe sorumlusu ve abisi olarak bilinen şahıs ... isimli şahıs olduğunu, bu şahısların işinin toplantılara başkanlık ve örgütün ilçe sorumluluğunu yapmak olduğunu, 15 günde bir katılımcıların ikametlerinde yapılan bu toplantılarda dini konular anlatıldığını, devamında çay kahve içildiğini, sonrasında örgütün o zamanki adıyla hizmet hareketinin faaliyetleri hakkında kendilerine bilgi verildiğini, Emirdağ ilçe halkının Avrupa’da ikamet eden akraba bağlantılarını bildikleri için hareketin faaliyetlerinin kendileri aracılığı ile Avrupa’da ki bu yakınlarını bilgilendirerek burs adı altında örgüte yardım getirmelerinin istendiğini, bu yönlerde telkinlerde bulunulduğunu, yani Avrupa ülkelerindeki akrabalarından örgüte para almalarının istendiğini, bu tür taleplerin genelde ..., ..., ... ve ... tarafından dile getirilip talep edildiğini, bulunduğu grupta toplantılara kendisiyle birlikte ..., ..., ..., ..., ..., ... isimli şahısların da katıldığını, bunların dışında örgütün içerisinde faal olduğunu bildiği ancak kendisinin olduğu gruptaki toplantılara katılmayıp kendi alt gruplarında ayrıca toplantı yapan grupta ...’nın da bulunduğunu, bu grubunda kendi aralarında toplandıklarını, toplantılarda yapılanma içerisinde faal olan yukarıda isimlerini verdiği şahısların özellikle zaman gazetesi ve sızıntı dergisi aboneliklerine çok önem verdiklerini, üye olmalarını ayrıca çevrelerindeki şahısları da üye yapmalarının istendiğini, kendisinin de üye olduğunu, yapılan toplantılarda her yıl kurban bayramından bir ay önceden belirlenmiş kurban bağışı altında para istediklerini, 2014 yılında örgütün Emirdağ ilçe yapılanmasının şekli, yapılanma içerisinde bulunan şahısları göz önüne aldığında örgütün ilçede kimde para varsa o şahıslarla bağlantı kurduğunu, küçük esnaftan veya normal halktan kimseyle herhangi bir bağlantılarının olmadığını, ilçede tanınan bilinen büyük esnafla bağlantı kurduklarını, kısacası para koparabilecekleri şahısları yapılanma içerisine çektiklerini fark ettiğini ve hatta bir toplantıda özellikle ... ve ... olmak üzere diğer şahıslara bu rahatsızlığını dile getirdiğini, burada kendisine söylenenin “bizim diğerleriyle işimiz olmaz” cümlesi olduğunu, yukarıda isimlerini verdiği şahısların halen ... olarak yapı içerisinde yer aldıklarını, ... ve ... öncülüğünde faaliyetlerine devam ettiklerini bildiğini, örgütün Emirdağ yapılanmasının ... ve ...’ün davetiyle Afyon merkezdeki bazı otellere çağrıldığını, ancak işleri nedeniyle gitmediğini,
İfade ettikleri,
Mahkemece, tanıklardan ... ve ...’nin duruşmada dinlenildiği, tanık ...’nın da beyanlarının okunduğu,
2- Soruşturma evresinde alınan “04 Ağustos 2016 tarihli bilirkişi raporu
... Öğretim Kurumları Basılı Dağıtım A.Ş.nin ana kuruluş, Özel Emirdağ ... Dershanesinin bu ana şirketin dershanecilik faaliyeti ile iştigal eden bir şubesi olduğunun belirlendiği,
3- Şirket ortaklığı
a- Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüğü tarafından Emirdağ Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden alınan kayıtlara göre hazırlanan ve ekinde Emirdağ Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce düzenlenen “Ticaret Sicil Tasdiknamesi” ile Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi nüshalarının bulunduğu “Araştırma Tutanağı”nda;
... Öğretim Kurumları Basılı Dağıtım A.Ş.nin 24.01.2002 tarihinde Ticaret Siciline tescil edildiğinin,
Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin;
30 Ocak 2002 tarih ve 5476 sayılı yayınındaki kayıtlara göre: Toplam 20.000 hisse olarak belirlenen şirketin ... (4.500 hisse), ... (2.000 hisse), ... (2.000 hisse), ... (4.500 hisse), ... (2.500 hisse), ... (4.500 hisse) şeklinde 6 kişi tarafından kurulduğu,
07 Ekim 2009 tarih ve 7412 sayılı yayınındaki kayıtlara göre; şirket yönetim kurulunun 15.07.2008 tarihli kararı ile hisse devri yapıldığı ve ... (2.500 hisse), ... (2.000 hisse), ... (2.000 hisse), ... (2.500 hisse), ... (2.500 hisse), ... (2.500 hisse), ... (2.000 hisse), ...(2.000 hisse), ... (2.000 hisse) şeklinde olduğunun belirlendiği,
b- ... A.Ş.ne ait diğer işletmeler;
... A.Ş.ne ait ... Kız Öğrenci Yurdu, ... Kız Öğrenci Yurdu, ... Erkek Öğrenci Yurdu, ... Dershanesi, ... Ortaokulu ile kırtasiye, kitap, dergi satış dağıtım yerinin olduğu, bunlardan ... Kız Öğrenci Yurdu, ... Erkek Öğrenci Yurdu ve ... Ortaokulu’nun 667 sayılı KHK ile kapatıldığının tespit edildiği,
4- Emirdağ ... Sanayici ve İşadamları Derneği
Emirdağ ... Sanayici ve İşadamları Derneği 06.08.2015 tarihli genel kurul sonuç bildirimi, 23.11.2015 tarihli olağanüstü genel kurul divan tutanağı ve 27.11.2015 tarihli tasfiye kararına göre;
Derneğe kayıtlı 19 üyenin olduğu, bu üyeler arasında ..., ..., denetim kurulu asıl üye sıfatıyla ...’nin de bulunduğu, 23.11.2015 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında derneğin feshine karar verildiği, 27.11.2015 tarihinde tasfiye tutanağının düzenlendiği,
5- Otel kayıtları
a- Afyonkarahisar merkez ... Otelde
Sanıkla birlikte 07.03.2014 tarihinde otele giriş, 09.03.2014 tarihinde de çıkış yaptıkları tespit olunan ...’nın örgütün “il imamı”, İlyas Demirci’nin “il imamı”na doğrudan bağlı olan ve örgütün para işlerini takip eden muhasebe sorumlusu, ...’nın Çay “ilçe imamı”, ... ile ...’ın Bolvadin “ilçe imamı”, ...’ın Emirdağ “ilçe imamı” olduğu gerekçesiyle FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeliğinden haklarında soruşturma/kovuşturma bulunduğu,
b- İstanbul ... Dağıtım. Paz. Eğitim Tur Tic. A.Ş’de
Başka dosya şüphelisi ... ile 04.12.2015 tarihinde aynı odada kaldıkları,
Anlaşılmıştır.
Silahlı terör örgütü üyeliğini ele aldığımızda;
Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.
Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir.
Dairemizin 24.04.2017 tarih ve 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği ve Ceza Genel Kurulu’nun 26.09.2017 tarih ve 2017/16.MD-956 esas, 2017/370 sayılı kararında ayrıntıları açıklandığı üzere; FETÖ/PDY, küresel güçlerin stratejik hedeflerini gerçekleştirmek üzerine kurulan bir maşa olarak; Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türkiye Devletini ve varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini yıkmak ve daha sonra ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini bozmak amacıyla kurulmuş bir terör örgütüdür.
Kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarına sızma suretiyle örgütlenen ayrıca dış güçlerin emrinde ve casusluk faaliyetlerini de bünyesinde barındıran bir istihbarat örgütü olduğunda da kuşku bulunmamaktadır.
Örgüte üyelik için kesin bir ölçünün olmadığı ve toplumun her kesiminden üyesi bulunan FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün, diğer terör örgütlerinden farklı şekilde eleman kazanma, örgütlenme, gizliliği sağlamaya matuf iletişim sistemi ve faaliyet yöntemi vardır.
Işık evleri, yurtlar, dershaneler, okullar, toplantı ve ders sohbetleri üzerinden örgüte eleman kazandırılmaktadır. Bu yerlerin temel amacı bu örgüte müntesip yetiştirmektir. İlk ve öncelikli kuruluş gayesi eğitim değil, insan kaynağı sağlamaktır. Kişiler alıştırma, çıraklık, legal görev ve illegal görevlendirme aşamalarından geçirildikten sonra güçlü örgütsel bağlarla örgüte bağlanmaktadır.
Örgüte ait özel okul ve yurt gibi yerler toplantı ve himmet toplama amaçlı da kullanılmaktadır.
Örgütsel faaliyetin devamlılığının ve lidere bağlılığın sağlanması adına düzenli olarak önceden belirlenen yerlerde sohbet adı altında yapılan örgütsel toplantılarla örgütsel bilinç verilip, örgütsel bağın canlı ve güçlü tutulmasına çalışılmaktadır.
Ülkemizde ve dünyanın birçok yerinde faaliyetleri bulunan FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün gelir kaynaklarından bazıları ise; kamu kaynaklarından (borsa spekülasyonları, devlet ihaleleri, teşvik ve hibeler vs), işadamlarından (şantaj, tehdit, iş bağlantısını sağlama vs), gönüllülük esaslı (himmet, burs, kurban, zekât vs), örgüte ait şirket, holding, banka, vakıf ve dernek faaliyetlerinden, eğitim faaliyetlerinden (dershaneler, özel okullar, öğrenci yurtları, yardımcı sınav kitapları vs), örgüte ait basın ve yayın organlarına verilen reklam ve aboneliklerden, sivil toplum kuruluşlarından (dernek, şirket ile vakıflardan toplanan aidatlar, Kimse Yok Mu? ve benzeri bağlı STK’lar aracılığıyla yardım adı altında vatandaşlardan toplanan paralar vs) elde edilen gelirlerdir.
Buna göre somut olayda; FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne ait ... A.Ş.nin aslında bir sermaye koymadığı halde örgütsel gizliliği sağlamaya matuf olarak şeklen kurucusu ve Temmuz 2018 tarihine kadar hissedarı olan, tanık beyanlarına göre ilçede “mütevelli grup” olarak adlandırılan grupta yer alan, periyodik olarak düzenlenen örgütsel toplantılardan ziyade örgütün çok daha gizli ve kapsamlı toplantılarına katılan, işyerinde bu toplantıları düzenleyen ve 2014 sonrasında da bu faaliyetlerine devam eden, toplantılara katılanlardan Zaman gazetesi ve Sızıntı dergisine abone olmalarını ve çevrelerindeki şahısları da abone yapmalarını, Avrupa’da bulunan yakınlarından burs adı altında örgüte para almalarını, kurban bağışı adı altında para vermelerini isteyen ve onlara teklinde bulunan, örgütle iltisaklı ... Derneği’ne üye olan, hakkında örgüt üyesi olmaktan soruşturma/kovuşturma bulunan kişilerle birlikte örgütün düzenlediği örgütsel amaçlı otel toplantılarına katılan sanığa atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçu mahkemenin kararında belirttiği ve açıkladığı delillerle sübut bulmuştur.
Mahkemece hükme dayanak yapılan tanıklar ..., ... ve ...’nin emniyette bilgi sahibi, Savcılıkta ise tanık olarak alınan beyanları ve diğer tüm deliller duruşmada okunmuş, tanıklar ... ve ... dinlenilmiş, sanık ve müdafiine diyecekleri sorulmuş ve tartışması yapılmıştır.
5271 sayılı CMK’nın “Delilleri takdir yetkisi” başlıklı” 217. maddesi; “(1) Hâkim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir. Bu deliller hâkimin vicdanî kanaatiyle serbestçe takdir edilir.
(2) Yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir.” şeklindedir.
Delillerin, ceza uyuşmazlığını oluşturan olayın bir parçasını ispat edebilecek nitelikte ve elde edilebilir olması gerekir. CMK’nın 217/1. maddesinde belirtildiği üzere ulaşılamayacak ve dolayısıyla mahkemeye sunulamayacak değil, hukuka uygun yollardan elde edilmiş ve mahkemede tartışılabilir olmalıdır. Diğer taraftan CMK 217/2. maddesi kişiye yüklenen suçun hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş delillerle ispat edilebileceğini belirterek, bunun aksi durumda olanların hâkimin vicdani kanaatine ve hükme esas olamayacağını esasa bağlamıştır.
Ceza muhakemesinde maddî gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak amaçlandığından, meydana gelen somut olayın ispatına yarayan her türlü vasıta delil olabilir ve hâkim bu vasıtalardan hangisini kabul edeceği hususunda takdir yetkisine sahiptir.
Diğer bir ifadeyle, maddî gerçeğe ulaşmak için her türlü delil kullanılabilir. Ancak suçun ispatı ve mahkûmiyet için yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edildiğinde hâkim kararını vermeli ve davayı gereksiz yere uzatmamalıdır.
Dolayısıyla ceza uyuşmazlığına konu olay hukuka uygun yolla elde edilmiş bir delille kesin olarak ispatlanıyorsa artık bunun şekli olarak başka bir delile ihtiyaç duymayacağı da ortadadır.
Sayın çoğunluğun bozma nedeninde belirttiği hususlar incelendiğinde;
Bozma nedenine konu olan ...’ın ifadesi dosyaya istinaf kararından sonra gelmiştir. Gerek mahkeme gerekse istinaf mahkemesi kararlarını ...’ın ifadelerine dayandırmamıştır. Kaldı ki, bu ifade tutanakları somut dosyada suç vasfını ya da suçun sübutunu belirleyici değil, aksine dosya içeriğindeki delilleri ve kabulü teyit edici niteliktedir. Bu nedenle ...’ın ifadesinin CMK’nın 217. maddesi uyarınca okunması gerekmediği gibi, okunması halinde de sonuca etkili değildir.
Ayrıca;
5271 sayılı CMK’nın “Duruşmada okunmayacak belgeler” başlıklı 210/1. madde ve fıkrası;
“(1) Olayın delili, bir tanığın açıklamalarından ibaret ise, bu tanık duruşmada mutlaka dinlenir. Daha önce yapılan dinleme sırasında düzenlenmiş tutanağın veya yazılı bir açıklamanın okunması dinleme yerine geçemez.” hükmünü içermektedir.
Emniyette ve tanık sıfatıyla Cumhuriyet Savcılığında usulüne uygun dinlenilen ...’nın beyanı olayın tek delili olmadığı gibi, adı geçen de olayın tek tanığı değildir. Üstelik tanığın soruşturma aşamasındaki beyanları duruşmada okunmuş, sanık da bu beyanlara karşı diyeceklerini bildirmiştir.
Dosyadaki tanık beyanları ve diğer deliller suçun sübutu açısından yeterli olduğundan; başka dosya şüphelisi ...’ın dosyaya istinaf kararından sonra giren beyanlarının okunup tartışılmamasında, CMK’nın 210/1. maddesi karşısında Cumhuriyet Savcılığında usulüne uygun olarak tanık sıfatıyla dinlenilen ...’nın soruşturma aşamasındaki beyanının okunmasıyla yetinilip ayrıca aşama beyanlarının getirtilerek dinlenilmemesinde ve aşamalarda ileri sürülmediği halde il imamı olduğu iddia edilen ...’nın hakkında dava açılıp açılmadığının, açılmış ise aşama beyanlarının dosya içerisine alınarak sanık hakkında anlatımda bulunup bulunmadığının tespit edilmemesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Bu açıklamalar ışığında tüm dosya kapsamı ve mahkemenin hükme esas aldığı deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Sanığın eylem ve faaliyetlerinin örgüt hiyerarşisine dahil olduğunu gösterir biçimde süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk içerdiği dikkate alınarak FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün üyesi olduğuna ilişkin kabulde bir isabetsizlik bulunmadığı düşüncesiyle, sayın çoğunluğun (1) nolu bozma nedenine katılmamaktayım.
(2) nolu bozma nedeni yönünden de hükmün düzeltilerek onanması görüşündeyim.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi