9. Hukuk Dairesi 2015/359 E. , 2016/9318 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davalının davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödememek için davacının dinlenmesini, davacının gıyabında tutulan tutanaklarla bir odada 4 kişi oturmalarını gerekçe göstererek iş aktini haksız feshettiğini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının görevli olduğu dağıtım biriminde gece vardiyasında çalışmakta iken 3 arkadaşı ile birlikte çalışma saatleri içinde 28/04/2014 tarihinde kullanılmayan bir ofiste uyuduğunun kamera kayıtları ile tespit edildiğini, bu olayın ertesi gün de tekrarlanması nedeni ile iş aktinin haklı nedenle feshedildiğini, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının çalışma saatleri içerisinde, iki gün üst üste görevini yapması gerekirken yapmadığı, uyuduğu, bu durumun haklı fesih nedeni olduğu, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin yerinde olmadığı, iş yerinde 3 vardiya halinde çalışıldığı, çok nadir olarak yapılan fazla çalışma karşılıklarının ödendiği, özlük dosyası içerisinde bulunan giriş çıkış saatlerini gösterir kayıtların davacının imzasını taşıdığı, aksinin kanıtlanmadığı, davacının fazla mesai ücreti talebinin de yerinde bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Kıdem ve ihbar tazminatı açısından; iş aktinin haklı nedenle feshedildiğini ileri süren işveren haklı fesih nedenini kanıtlamak zorundadır. Haklı fesih nedenleri de 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/2. maddesinde sanırlı olarak sayılmıştır. Bu nedenler arasında (h) bentte, işçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi, (ı) bendinde işin güvenliğini tehlikeye düşürme, (e) bendinde de işverenin güvenini kötüye kullanma sayılmıştır. Davacı işyerinde depo dağıtım elemanı olarak çalışmaktadır. Fesih nedeni olarak kendisi ile beraber 3 işçinin işyeri içinde işverene göre kullanılmayan bir yerde mesai saatleri içinde 2 gün art arda 2-3 saat uyuması haklı neden olarak gösterilmiştir.
Yukarda belirtilen nedenler açısından incelendiğinde, davacıya daha önce ihtar verilmemesi nedeni ile görevini hatırlatıldığı halde yapmaması halinin gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Davacının bu davranışının işin güvenliğini tehlikeye düşürdüğü kanıtlanamamıştır. Bu davranışın işverenin güvenini kötüye kullanmak olarak da değerlendirilemeyeceği dikkate alındığında feshin haklı nedene dayanmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki davacının davranışına fesih gibi ağır sonuç bağlanması da Anayasa"nın 13. maddesindeki “ölçülülük” ilkesine aykırıdır.
3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde delil olarak davacıya ait işyeri dosyası bildirilmiş, dosyaya davalı işveren tarafından işe giriş çıkış saatlerini gösteren kayıtlar ibraz edilmiştir. Bu giriş çıkış kayıtlarının davacının tüm hizmet süresini kapsayıp kapsamadığı tespit edilmeli, eksik kayıt varsa davalıya 6100 sayılı HMK"nun 220. maddesine göre süre verilmeli ve işlem yapılmalıdır. Bu kayıtlara göre davacının haftalık 45 saati aşan çalışması olup olmadığı, bu kayıtlar haftalık bazda incelenerek tespit edilmeli ve sonuca gidilmelidir. Kayıtların sunulmadığı dönem olması halinde bu dönemler için 6100 sayılı HMK"nun 220. maddesine göre işlem yapılmalıdır.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebepleren dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13/04/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.