11. Hukuk Dairesi 2017/2211 E. , 2018/8019 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/02/2015 tarih ve 2011/506-2015/123 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ekonomik olarak zor durumda olduğu dönemde davalı ... ile birlikte davalı şirketi kurduğunu, davalı ..."ın davalı şirkette %30 hisseye sahip ve müdür konumunda bulunduğunu, esasen şirketin tüm sermayesinin müvekkili tarafından sağlandığını, ayrıca müvekkilinin davalı ..."a senetler vererek kendisine ait olan mallara haciz koydurtuğunu, bu şekilde alacaklılara karşı koruma sağlamaya çalıştıklarını, fakat tüm servetinin davalı ..."ın eline geçtiğini, şirket hakkında müvekkiline bilgi belge verilmediğini ileri sürerek davalı ... adına kayıtlı hisselerin bedelsiz olarak müvekkiline iade edilmesine, bu talep kabul edilmediği takdirde şirketin haklı nedenle tasfiyesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, davacının zor durumda olması nedeniyle müvekkili şirketin kurulduğunu ve müvekkili ..."ın kendisine düşen payını sermaye olarak ödediğini, şirketin feshini gerektirecek bir durumun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamın göre, davalı ..."ın davalı şirketin müdürü ve %30 hissesine sahip olduğu, davacının %70 hisse ile şirkette hakim ortak konumunda olduğu, bu durumda davacının şirket genel kurulunu her zaman olağanüstü toplantıya çağırabileceği, davalı müdürün ..."da ikamet ettiği, davacının ise şirket ticarethanesi olan lokantanın bulunduğu ..."te kaldığı, dolayısıyla her zaman şirketin hesaplarını denetleme gücü ve yetkisi bulunduğu, davacının diğer bilgi ve belgelerle de fesih için haklı haklı sebebi kanıtlayamadığı, davacının kendi payını alarak şirketten ayrılma yönünde de bir talebinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Davacı vekili, davalı şirketin tüm sermayesinin müvekkilince sağlandığını ileri sürerek diğer davalı adına kayıtlı hisselerin müvekkiline bedelsiz iadesini, bu talebin kabul edilmemesi halinde şirketin haklı nedenle feshine karar verilmesini istemiştir. Bu durumda dava, HMK 111. maddesinde tanımı yapılmış olan terditli bir dava türü olup, HMK 111/2 fıkrası gereğince mahkeme, davacının asli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer’î talebini inceleyemez ve hükme bağlayamaz. Bu durumda mahkemece, davacının esas talebi hakkında olumlu olumsuz bir değerlendirme yapılmaksızın, fer’i talep hakkında yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile, kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 18/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.