23. Hukuk Dairesi 2015/1233 E. , 2015/2078 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin, satılan emtia bedellerinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen genel iflas yoluyla adi takibin kesinleştiğini ve borcun ödenmediğini ileri sürerek, davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya tebligat yapılmamıştır.
Mahkemece, iddia ve dosya kapsamına göre; davalının dava dilekçesindeki, icra takip dosyasındaki ve Ticaret Sicil Müdürlüğü"ndeki adreslerine çıkarılan tebligatların, adresten taşınma, adres yetersizliği ve ismen tanınmadığı gibi gerekçelerle, iade edildiği, davacı vekiline..."nın 119. maddesi gereğince ihtarlı tebligat gönderilerek, davanın devamı için davalının adresini bildirmesinin istendiği, davalı vekili, davalının TC Kimlik nosunu bildirerek, nüfusa kayıtlı adresinin tespitini ve bu adrese tebligat yapılmasını talep etmişse de, MERNİS adresinin de, davanın başında davalıya ilk gönderilen ve iade olunan tebligat adresiyle aynı olduğu, davacı tarafça ilanen tebligata dair dilekçe ve ilan masrafı verilmediği, davalıya tebligat yapılamadığı ve tebligat imkansızlığının bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, genel iflas yoluyla adi takibin kesinleştiği iddiasına dayalı iflas istemine ilişkindir. HMK nın 119. maddesinin birinci fıkrasında dava dilekçesinde bulunması gereken hususlar düzenlenmiş olup, ikinci fıkrasında ise, dava dilekçesinde bulunması gereken bu unsurlardan birinin eksik bırakılması veya yazılmaması durumunda mahkemenin davacıya eksikliğin tamamlanması için kesin süre vereceği, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği belirtilmiştir. Dava dilekçesinde davalı tarafın adresinin hiç yazılmamış, bildirilmemiş olması halinde, davacı tarafa verilecek bir haftalık kesin süre içinde bu eksikliğin tamamlanmaması halinde uygulanacak yaptırımı düzenlemiş olup, bunun aksi yönündeki düşünce, gerek Tebligat Kanunu gerekse, Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerini işlevsiz hale getirecektir. Açıklanan mevzuat, tebligatın sağlanmasında davacı tarafa dava dilekçesinde davalının açık adresini verme yükümlülüğünü yüklerken, verilen bir açık adres varken ve özellikle ticaret sicilinde bulunan adres gibi, gerçek/gerçekçi bir adrese tebligatın yapılması istendikten sonra yargılamada gereken tüm tebligatların yapılmasının sağlanması mahkemenin görevidir.
Somut olayda, dava dilekçesinde davalı taraf olarak "...-Dentsan Diş Hekimliği" gösterilerek, açık adres yazılmıştır. Bu adrese çıkarılan tebligatın "taşındığı" şerhiyle iade
edilmesi üzerine 02.08.2005 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi"nde yazılı davalı adresine çıkarılan tebligat "... bulunmadığı" gerekçesiyle iade edilmiş, eş deyişle, Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre de tebligat yapılamamıştır.
Öte yandan, anılan ...i Gazetesi"nin anılan nüshasında şirketin ünvanı "... ... Hekimliği Cihazları" olarak belirtilmişken, icra takip dosyasında icra müdürlüğünce borçlu olarak "... – ... Hekimliği" olarak belirtildikten sonra bazı bilgilerin istenmesi üzerine... ... Odası"nın 11.12.2012 tarihli cevabi yazısında şirket ünvanı "... Hekimliği ve... Şirketi" ve ortakları ... ve ... şeklinde gösterilerek mahkemece tebligat yapılmaya çalışılan adreslerden farklı bir adres bilgisi sunulmuştur.
Mahkemece,... ...ı"nın anılan yazısı üzerine her iki şirketin aynı olup, olmadığı...Müdürlüğünden sorularak, aynı ise son sicil adresine tebligat çıkarılması gerekirken, çıkarılmaması ve ayrı tüzel kişilikler ise ..."den sicil adresinde belirtilen sokağın, yine sicil adresinde belirtilen mahallede olmamasının nedenleri, özellikle sokak ve mahalle ismi değişikliği olup, olmadığı sorulması gerekirken, sorulmadan sonuca gidilmesi doğru olmadığı gibi, hüküm sonrası gerekçeli karar ve davacı vekilince sunulan temyiz dilekçesinin, belirtilen 2005 yılı sicil adresine çıkarılan tebligatın ise mezkûr hükme göre yapıldığına ilişkin mazbata dosya içersine konulmuş olması karşısında çelişki hal oluştuğundan bu husus hakkına araştırma yapılması gerekmektedir.
Diğer yandan, Tebligat Kanunu"nun 28/1. maddesi uyarınca adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır. Davacı tarafça, 430,00 TL gider avansı yatırılmışken, tebligatın yapılmasının sağlanması ödevi olmayan davacı tarafın ilan yapılması isteminde bulunmadığı yanılgılı gerekçesiyle en son ihtimalde re"sen ilan yolu dahi düşünülmeden yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı görülmüştür.
Kabule göre,..."nın 119/2. maddesi gereğince dava açılmamış sayılması yerine, davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamış ve hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.